AYNAMI ARIYORUM / Köşe Yazısı - Salih ESKİTAŞ

Salih ESKİTAŞ

Salih ESKİTAŞ

Aynamı Arıyorum

Dar vakitlidir insanın dünya serüveni. Sükûneti az, gürültüsü çok olan bir serüven. Akort ayarı zor, tınısı bir başka mesele.

Bir arayıştır ömür boyu süren serüveni insanın. Aramak için mücadele eden, bulduğunu kaybetmemek için daha büyük bir mücadele eden. İnsan bu. Kaybettiğini, düştüğünü, evet evet düştüğünü bulmaya çalışan bir arayış.

Kopuşuna anlam vermeye çalışan bir arayış. Kimi zaman kırık bir kalpte, kimi zaman bir aynada, kimi zaman takvayı dünya serüvenin tacı olarak gören bir münzevinin bakışlarında. Tebessümünde…

Şairin “Senin kalbinden sürgün oldum ilkin” dediği kopuşun yarattığı türden bir arayış... Leyla’yı olmadığı çöllerde bulmaya sürükleyen bir arayış. Hallac’ı “ben ”de eriten bir arayış.

“Mü’min, mü’minin aynasıdır” hadisi şerifini, kaybettiğini bulma arayışının bir terennümü, bir arayışı olarak görmek gerektiği kanaatindeyim. Arayışıma istikamet olacak, yola düzecek bir ayna.

Kalbi, istikametin rotasını çizen merkez olarak görecek bir ayna. Bir deniz feneri…

Vakti dardır insanın dünya serüveninin. Bir ikindi vakti der Resulü Kibriya… Dünyanın serüveni için. Nicel bir benzetme olarak görmek mümkün ifadeyi. Biz nitel bir benzetme olarak görmeyi daha doğru buluyoruz.

Dardır… Bir nefesliktir bu serüven. Kimi filozofun uzun bir yolculukta olan bir geminin yolcularının acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kısa süreliğine uğradığı bir liman olarak görmesi de bu minvaldendir.

Aynanın görüntüsünü netleştiren etkenlerle, bulanıklaştıran etkenlerin beraber, aralıksız teşriki mesai yaptığı bir aynadır aynı zamanda bahsettiğimiz ayna. Aynayı kirletenlerin kimi zaman temizleyen kılığına girdiği vakidir. Âdem (a.s)’ın imtihanında olduğu gibi.

Yusuf (a.s) da ise sevgilinin arzularına bürünmüştür… Aşkının banilerinin… Kabil’de hırslarının... İbrahim’de evladın… Eyüp’te hastalığın… Yunus’ta tahammülün.

Kalbin gölgesine sığınan arayışın galibidir. Arzularının gölgesine sığınan ise mağluptur galip görünse bile… Şairin “Yenilgi yenilgi büyüyen zafer” den kastında olduğu gibi.

Aynamı arıyorum biteviye…

Modern şehirlerin varoşlarında… Kentin hayattan kopmuş arka sokaklarında. Yalnızlarda,  kimsesizlerde, zamansız ayrılıklarda, vurgun yemişlerde, ikindi vakti hayat kızıla vurduğunda kalbinden vurulanlarda…

Ebu Zerr’in Rebeze’deki arayışına nazire...

Arıyorum…

Mezar taşına kazılı yüzyılların sadece izini değil kokusunu da taşın cümlede arıyorum. Hayatı yavaşlatan her hikmetli sözde, kalbe ferahlık veren her rüzgârın tınısında arıyorum.

Arıyorum biteviye…

Sözü kalbime vererek:

“Ey ruhum, hep soru soran ruh olarak kal kaldığın yerde!”

 

Bu yazı toplam 1869 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.