ÖZ ELEŞTİRİ VE YENİLENME ZORUNLULUĞU / Köşe Yazısı - Bilal ACAR
Bilal ACAR
ÖZ ELEŞTİRİ VE YENİLENME ZORUNLULUĞU
Allah'a iman, insan ile yaratıcısı arasında en şerefli bağı teşkil etmektedir. Zira yeryüzünde en şerefli varlık insandır. İnsanın en şerefli yeri de kalbidir. Kalbinde de en şerefli şeyi imandır. Bu bakımdan iman ve hidayet, nimetlerin en üstünü ve yüce Allah'ın en büyük lütfudur.
Hayatın istikameti, varlığın hakikati ve varlığı bahşeden yaratıcısı ile ilişkilerin hakikatini kapsamlı bir biçimde ele alan bir düşünceyle mümkündür. Bu düşüncenin hayattaki pratik karşılığı Allah'ın elçi olarak seçip insanlığa örnek diye takdim ettiği peygamberler şahsında canlılık kazanmıştır. İslami hayatın dinamiklerinin temelini oluşturan tevhid düşüncesinin en belirgin özelliği; hayatın tümüne nüfuz etmesi, hayatın onun esasları üzerine kaim olması ve hayatın pratik ve faal metodu olmasıdır. İslam ancak takva bilinci ile yaşanabilir. Bu bilinçten yoksun olanlar, İslam'ı ya geleneksel olarak yaşarlar ya da İslam'ın insan hayatında gösterdiği hedeflere ulaşamazlar. Takva kalpte yer alan ciddi bir bilinç, kişiyi düzgün hareketlere sevk eden bir uyanıklık, insani görevlerini yapmaya sevk eden bir sorumluluktur. Eğer bir insan söylediği şeyin canlı bir örneği ve yaşayan tercümesi haline gelmemişse en başta kendisi onun hâkimiyetine inanmaktadır.
İslami daveti kabul eden ve adına Müslüman dediğimiz kişilerin İslami yüklerini yüklenmek ve risaletini yaymak için gayret gösterenlerden istediğimiz her şeyden önce İslam dinine girmek, düşünce ve çalışmaları ile Allah'ın boyası ile boyanmak, güzel davranışlarıyla samimiyet ve fedakârlıklarını gösterip İslam'a ters düşen her şeyden hayatlarını temizleyip, kötülüklerden uzak tutarak İslami yaşantısını ve düşünce alanını İslami temelde oluşturmaktır. İslam pratik bir hayat nizamıdır. Teorik kalıplara ve hayali ideallere dayanmaz. Çünkü o insanlığın hayatına hitap eder bu yönde çalışmalarını yürütür. Bu çalışmalar elbette kolay olmamaktadır. Allah'ın yardımı olmadığı takdirde konumunu korumak çok zordur. Bu zorluk her yaşta ve seviyede Müslüman şahsiyetleri farklı derecede etkiler. Bu etkilenme özellikle İslam ile yeni tanışan genç Müslümanlarda daha belirgin görülmektedir. Bunun için davetçilerin Allah ile bağının güçlü olması gerekir ve genç düşünce ve tefekkür yoluyla Rabbiyle rabıta kurup psikolojik rahatlık sağladıktan sonra imanın lezzetini almış olacaktır.
Genç Nesillerin Çıkmazında Payımıza Düşenler
İnsan ruhu ve bedeniyle bir bütündür. Bu nedenle söz konusu iki özelliği arasında hiçbir ayrım yapılmaksızın bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Dolayısıyla insanın, hayatını kendisine göre düzenleyeceği dünya görüşü; insanın hem bedenine, hem ruhuna cevap verebilen, eksiksiz ve mükemmel olmalıdır. Müslüman artık sosyal ve ahlaki sahalarda bu yeni hayat biçiminin şartlarıyla uygunluk arz eden bir yaşama biçimini sindirebilmekte ve yaygınlık kazanması için çaba sarf etmelidir. Müslüman davetçilerde değişen ve gelişen hayat şartlarını İslami çerçevede katkı sunarak yabancılaşmanın önüne geçebilmelidir.
İslami davet bu zamanda düşünce ve ilkelerini çekici bir üslupla sunan davetçilere ihtiyaç duymaktadır. Olgun bir davetçi uzman bir doktor gibi nereden ve nasıl başlayacağını bilir. Ondan öte tahlil, teşhis ve tedavi imkânlarını elde etmeden işe girişmez. Özellikle genç nesillerin İslam'a davetleri biraz daha önem kazanmaktadır.
Gelişen ve değişen insan psikolojisinin gündelik değişimlere uğradığı bu dönemde gençliğin kişilik ve şahsiyetlerinin göz önüne alınarak davetin yapılması gerekir. Gençlere ulaşmak da eski zamanlardaki gibi kolay değildir. Çünkü gençler hızlıca asosyalleşiyorlar. Asosyalleşen gençlerin kendini anlama ve yorumlamada başvurabileceği hiç kimse ya da örnek alabilecek rol model bulamamaktadır.
Değişik fikri ve ideolojik baskılara maruz kalan genç beyinlerin, ruh dünyalarına da anlam verecek onların dikkatini çekecek ya da ihtiyaçları belirlenerek davet işinin yapılmasına önem verilmelidir. Sosyal medya ve toplumsal alanda hızlı bilgi edinme ve bu bilgilerin sindirilmesi kolay olmakla birlikte kolaylıkla da tüketilmektedir. Böylelikle genç nesil her alanda yara almaktadır. Son yılların en çok izlenen dizileri, en popüler müzik grupları Güney Kore'den çıkıyor. Doğu menşeli dizi ve müzik çalışmaları gençlerimizi etkisi altına almış durumdadır. Aile mefhumun zayıfladığı günümüz dünyasında gençler K-POP(Kore pop müziği) gibi müzik gruplarını ve anlayışlarını kurtarıcı olarak görmektedir. Bu anlayışın en çok görüldüğü kişiler ise maalesef İmam hatipli öğrenciler olduğu belirtiliyor.
Sosyal medyayı iyi kullanamayan anne babalar çocuklarına ulaşamadılar ve çocukları dijital yetimleri olarak kalmaya devam ediyor. K-POP müzik grupları cinsiyetsizliğe doğru kişileri götürmektedir. Çünkü bu şarkıcıların imajları ve kişilikleri bunu göstermekte; bunların kılık kıyafetleri, tutum ve davranışları hangi cinsiyete tabi olduğu ile ilgili netlik kazanmamaktadır. Moda hayatlar ve düşünceler Müslüman aileleri ve gençleri fıtrattan uzaklaştırmakta böylece gençler kendisine dahi yabancılaşabilmektedir.
İmanın İslam ile olan ilgisi, ağacın tohum ile olan ilgisi gibidir. Tohumun içerdiği güzellikler, ancak tohumdan gelişen ağaçta gözlenebilir. Öyle ki ağacı iyice gözlemlediğimiz zaman tohumda olan tüm güzellik ve özellikleri rahatlıkla görebiliriz. İslam dinine iman eden ilk kişilerin çoğunun genç nesillerden olması umutlarımızı pekiştirmektedir. İslam'ın Hz. Peygamber zamanındaki gibi atılan tohumları biz de şimdiki genç nesillere iman nurunu ekerek zamanın ashabı mukabilinde gençleri yetiştirebiliriz. Bu tohumlar bizim İslam ile yetiştireceğimiz çocukları yansıtmaktadır. Çocuklara ulaşarak hayatlarına iman tohumlarını ekerek İslam inancı üzerinde yetirmek en asli görevimizdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- DİLDEN VE İŞGALE29 Ekim 2024 Salı 11:11
- TEKNOLOJİK AYGITLARIN HAYATIMIZA ETKİSİ10 Eylül 2021 Cuma 20:49
- ÖZ ELEŞTİRİ VE YENİLENME ZORUNLULUĞU4 Mayıs 2021 Salı 21:04
- 21.Yüzyılda İslami Kimlik Önündeki Engeller ve Kimlik Sorunumuz20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Sabri KELEPÇEYAKARIŞ
- Bilal ACARDİLDEN VE İŞGALE
- Hülya AKCEBE"DİREN" DEDİM
- Emrah KARHamas’tan İslami Uyanış Hareketi Mensuplarına Öğütler
- Osman DAĞETRAFI BEREKETLİ KILINAN BELDE: KUDÜS
- Mehmet Ali ÇETİNDÜNDEN BUGÜNE BUGÜNDEN YARINA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 2
- Akif AKMAN31 MART YEREL SEÇİMLERİ ÜZERİNE BİR TAHLİL
- Mehmet ÖZELPOST TRUTH (GERÇEKLİK SONRASI) ÇAĞDA FİLİSTİN SORUNUNU KONUŞMAK
- Bilge ÇAĞLANMODERN EĞİTİMLE DEĞİŞEN DİNDARLIK
- Veli KARATAŞ “AKLA VEDA” AKL-I SELİME DAVET
- Mehmet ALTUNÜLKEMİZDEKİ EĞİTİMİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
- Ali KARAKAŞFUAT SEZGİN VE HADİS KİTABETİNE DAİR İDDİALARI
- Kemal SAYARKemal Sayar İyiliğin kanatları
- Musa ARMAĞAN MEVDUDİ'NİN İSLAMIN GELECEĞİ VE ÖĞRENCİLER KİTABI ÖZETİ
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |