HER ÇOCUK ÖZEL MİDİR? / Köşe Yazısı - Emrah KAR

8.10.2020 10:31:51
Emrah KAR

Emrah KAR

 

HER ÇOCUK ÖZEL MİDİR?

Günümüz çocuklarının eyvah dedirtecek davranışlarından başlamak gerekiyor sanırım.

Sabırsız(her istediği anında olsun isteyen), benmerkezci(bencil), eleştiriye kapalı, her zaman mutlu olmak isteyen, televizyon ve teknolojiye bağımlı, şımarık, el üstünde tutulan, diğer çocuklar ile iletişim kuramayan, içe kapanık davranışlar sergileyen çocuklar yetiştirilmekte.

Doğduğu günden 6 yaşına kadar “çok kıymetlisin” düşüncesi ve davranışları ile büyüyen çocuk, aşırı şımarık davranışlar sergiliyor. Okula başladığında sınıfta herkes gibi bir birey olduğunu fark ettiğinde ilk hayal kırıklığı başlıyor. Zamanla öğretmenin gösterdiği çaba ile bu duruma ayak uydursa da evde hala pohpohlanmaya devam ediliyor maalesef. Çoğu ebeveyn okula alışsın diye ödevlerini yapamayan çocuklarının ödevlerini bizzat kendileri yapıyor. Çocukları yarıştan(!) geride kalsın istemiyor. Bu şekilde her konuda desteklenen çocuk birçok yeteneğini ve becerisini kaybediyor. Kritik dönemde ortaya çıkacak birçok beceri köreltiliyor.

Aileler tarafından çocuk mutlu olsun diye her alanda sürekli destekleniyor. İstediği oyuncak, istediği kıyafet, istediği telefon derken sonu gelmiyor isteklerin… Ebeveynler çocuğumuz ‘her şeyin en iyisini hak ediyor’ düşüncesiyle çocukları için bir nevi saçlarını süpürge ediyor. Artık el bebek gül bebek büyüyen bir nesil var karşımızda.

Çocuklarımıza sen özelsin mesajını o kadar çok veriyoruz ki, dünyada ondan başka hiçbir çocuk veya birey yokmuş hissine kapılıyor. Örneğin; çocuğun kardeşi olduğunda ebeveynler bu sorunu çok aşikâr bir şekilde yaşıyor. Şimdiye kadar şımarıldığı için kardeşini o kadar çok kıskanıyor ki duruma alışması zaman alıyor. İktidarı sarsılıyor ve bebek gibi davranışlar sergilersem tekrar benimle daha fazla ilgilenirler düşüncesiyle altını ıslatma, kekeleme, parmağını emme davranışları sergiliyor.

Diğer çocuklar ile iletişime geçmekte sıkıntılar da yaşanıyor. Evdeki ilgiyi parkta, misafirlikte, okulda vs. her yerde aramaya başlıyor. Zamanla ilgi bulamadıkça sorunlar oluşmaya başlıyor. Çocuğumuz istediklerini elde edemeyince tek taraflı iletişim araçlarını daha fazla kullanıp gittikçe yalnızlaşmaya başlıyor. Televizyon karşısında geçirilen uzun zamanlardan sonra iletişim becerileri gittikçe azalıyor.

Hiçbir sorun ile karşılaşmasın diye çabalanan bir nesil veya en ufak sorunda bile hemen desteklenen ve olumsuz tüm durumlar ortadan kaldırılmaya çalışılan bir nesil yetiştiriliyor. “Aşırı Programlı Çocuk” kitabında “Çocuklarımızı acı, rahatsızlık veya mutsuzluktan korumamıza gerek yok. Gerçek yaşamda bütün çabamıza rağmen, eninde sonunda kötü bir olay ile karşılaştıklarında, özenle koruduğumuz çocuklarımız zorluklarla tek başına mücadele etmede savunmasız kalacaklar” diye yazar. Çocuklarımızı duygusal olarak güçlendirmezsek büyüdüklerinde en ufak sorun ile karşılaştıklarında pes edeceklerdir.

Küçükken kontrol etmemiz kolay olan çocuğumuz, büyüdükçe sorunlarının da büyüdüğünü fark ediyoruz. Özellikle televizyonda gördüğü karakterler gibi popüler, zengin, medyatik yaşamak istemesi durumu daha da kötü hale getiriyor. Şartlara ve duruma bakmadan uç noktalarda gezmesi hayal kırıklıklarına sebep olmaya başlıyor. Daha önce istediği her şeyi elde etmesi büyüdüğünde karşılanmamaya başlandığında gerçeklerle yüzleşmeye başlayacaktır. Okulda, evde, sosyal çevresinde, iş hayatında ulaşamadığı hedefleri çoğaldıkça, çok özel olmadığını ve olumsuz durumlarla karşılaşacağını görecektir. Ve bu tür durumlarla nasıl baş edeceğini bilmemesi ile yüzleşecektir.

Çocuklarımızı yetiştirirken gelecekte sıkıntılar yaşayabileceklerini göz önünde bulundurarak yetiştirmeliyiz. Her istediğinin anında olamayacağını, bazı durumlarda sabırla beklemesi gerektiğini, bazı başarılar elde etmesi çaba harcaması gerektiğini öğretmeliyiz. Hayatta olumsuz şeylerin de olabileceğini( ölüm, ayrılık, deprem, salgın hastalık), bunlarla nasıl baş etmesi gerektiğini de öğretmeliyiz.

Toplum ile birlikte yaşamanın avantajlarını, onlara saygı duymanın önemini, iletişim kurmanın faydalarını anlatmalıyız. Benmerkezci davranışlarının zararlarını göstererek tecrübe etmelerini sağlamalıyız. Oyun oynarken tek başına eğlenceli olmayacağının küçük yaşta fark etmesini, empati duygusunu hissetmesini sağlamalıyız.

Sorunlar ve çocuklar küçükken üzerinde durmalı, ağaç yaş iken eğilmeli düşüncesiyle geleceğimize daha sağlıklı adımlarla ilerlemeliyiz.

 

                                                                                                            

 

Bu yazı toplam 4482 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.