FİLİSTİN: BİR İMTİHAN MI BİR İMKAN MI? / Köşe Yazısı - Emrah KAR

30.04.2025 21:23:49
Emrah KAR

Emrah KAR

 Düşünüyorum da Filistin israil savaşında hangi taraftayım diye. Hemen aklıma gelen “Tabi ki Filistinli kardeşlerimiz ile birlikteyim.”“Onlar için canımız kanımız feda olsun” derim. Fakat yaşantı olarak baktığımda sanki yahudi tarafında görünüyorum.

Yaşantımız yahudiler ile aynı görünüyor. yahudileşen bedenlerimiz bize hakkı desteklemekte engel olmaktadır. Konfora düşkünlüğümüz, nefsimizin heva ve heveslerine uymamız, günde beş öğün yemek yememiz (beş kere namaz kılmıyoruz ama), bedenimizin tembelleşmesine sebep olmaktadır. Saatlerce televizyon karşısında dizi, film ve eğlence programlarına kendimizi kaptırmamız (kaptırmak kelimesini bilerek yazdım çünkü bizim irademiz devre dışı kalmaktadır. İradesizce saatlerce ekran karşısında olabiliyoruz)… 

 

Sadece bedenimiz olsa ne ala. Zihinsel olarak da yahudileşen bizler maalesef hakkı yeterince destekleyemeyiz. Müslüman gibi düşünüp Müslüman gibi yaşamıyoruz. yahudi gibi düşünüp Müslüman gibi yaşamaya çalışıyoruz. Böyle bir şey de mümkün değildir. Zihinsel olarak savrulmuş durumdayız. 

 

Evlerimizin en ücra köşelerine kadar sirayet eden yahudileşmek, bizi hakkın tarafında olmaya engel olmaktadır. Evlerimiz Müslüman evlerine benziyor mu? Bunca eşyaya, bunca dünyalık şeye ne gerek var? Bu kadar dünyaya bağlanmaya ne gerek var? Biz Filistinli çocuğun söylediğini söyleyebiliyor muyuz? Biz bu dünyaya ait değiliz diyebiliyor muyuz?

 

Bence Filistin için ne yapabilirizden önce kendimiz için ne yapabilirizi konuşmalıyız. Çünkü bizim durumumuz daha vahim görünüyor.

 

Filistin’de çocuklar vefat ediyor ve cennete gidiyor. Peki, bizim çocuklar ne yapıyor? Bizim çocuklara gençlere yaşıyorlar (!) diyebilir miyiz? Saatlerce ekran başında olan gençlerimiz yaşıyorlar mı? Saatlerce televizyon karşısında olan çocuklarımız yaşıyorlar mı? Bir robottan farkı olmayan duygu, düşünce, değer nedir bilmeyen çocuklarımız/gençlerimiz sizce yaşıyorlar mı? Veya çocuklarımız/gençlerimiz bu yaşantı ile cennete gidebilirler mi? çocuklarımız ellerimizden kayıp gidiyor, neden bu duruma bir tepki vermiyor veya üzülmüyoruz?

 

İslam’dan bihaber yaşayıp İslam için mücadele edemeyiz. Öncelikle dinimizi öğrenerek onun gerekliliklerini yerine getirmeliyiz. Filistin için ve kendimiz için yapacağımız en önemli şey budur bence. Evlerimizde yahudiler gibi yaşayarak Filistin’e yardım edemeyiz. Müslüman gibi yaşayıp sonra yardım edebiliriz.

 

Sokaklarda caddelerde gençlerimizi görüyoruz. İslam’dan bihaber yaşamaktalar. Komşularımız, akrabalarımız, eşimiz, dostumuz İslam’dan bihaber yaşayarak gününü gün etme peşindeyken, zevk ve eğlence içindeyken, bizler kalkıp Filistin’i konuşarak bir yere varamayız. Önceliklerimizi belirlemeli ve çalışmalarımızı ona göre düzenlemeliyiz. Elbette Filistin için yapacaklarımız varsa yapacağız ama çevremizdekilere karşı olan sorumluluklarımızı da yerine getirmeliyiz.

 

Çocuklarımız gençlerimiz namazdan çok uzakta. Öncelikle bunlarla ilgilenmeliyiz. Çevremizde namaz kılmayanlarla özel ilgilenmeli, gerekli çabanın içerisinde olmalıyız. Namaz kılmadan vefat ederlerse akıbetleri ne olur diye bu duruma üzülmeliyiz. 

 

Evlerimizde İslam’ı yaşamalı ve yaşatmalıyız. Yoksa bizler Filistin’e değil Filistinliler bize üzülmek zorunda kalırlar. Onlar şehit olarak cennete giderken, acaba bizler cennette mi cehenneme mi gideceğiz diye akıbetimizi düşünmek zorunda kalacağız.

 

Huzur İslam’dadır diyoruz. Nerede ailemizde huzur? Nerede toplumda huzur? Nerede ülkede huzur? 

 

Demek ki İslam’ı tam anlamamış veya yaşamıyoruz.

 

Kendi halimize, kendi çevremize üzülmeliyiz…

 

Aslında tüm bunları düşündüğümüzde Filistin bizim için hem imtihan hem de imkândır. 

Bizlere bu süreçte çok şey öğrettiler. Asr-ı Saadet yıllarına bizleri götürdüler. Mücadeleleriyle, duruşlarıyla ve ödedikleri bedelleri ile bizlere İslam dini için “neler yapılabilir’in” somut adımlarını gösterdiler.

 

“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, ‘Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz’ derler.” (Bakara-155/156) 

 

Kur’an ayetlerinin gerekliliğini bizlere somut olarak gösteren Filistin bizim için bir imkândır.

Bu gereklilikleri yerine getirip getiremeyeceğimiz ise bizim için bir imtihandır. 

 

“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.”(Âl-i İmrân 103)

 

Dağınıklığımızı gidermemiz için bir imkân olabilir. Müslümanlar dağılıp parçalanmış durumda. Birçok parçaya bölünmüş durumdayız. Bir hocamızın söylediği gibi; “Tüm mayoz ve mitoz bölünmeleri yaşadık”, daha ne kadar parçalanıp bölüneceğiz. Belki deFilistin bizim için bir birleşme vesilesi olur. Bunu iyi okumak ve değerlendirmek lazım.

 

Peygamber Efendimiz (sav.) şöyle buyurmaktadır: “Mümin, mümin kardeşi için birbirine sımsıkı kenetlenmiş tuğlalardan oluşan bir bina gibidir.” (Buhârî, Edeb, 36)

 

Bizler ise günümüzde bu binayı bir türlü kuramadık. Ne zaman Müslümanlar sağlam bir bina gibi olurlarsa zalimler yenilmeye mahkûm olacaklardır.

 

Müslüman ülkeler ve Müslüman camialar Filistin davasına sahip çıkmakta yetersiz kaldılar. Bu durumdan çıkmanın tek yolu birleşmek ve zalimlerin karşısında sert bir şekilde durmak. 

 

Evet, Filistin bize çok şey öğretti ve öğretmeye devam ediyor

Onlar kendi imtihanlarını verirken bizler imtihanlarımızı verebiliyor muyuz? 

 

Onlar şehit olurken bizler şahit olabiliyor muyuz? 

 

Onların bedenleri açken bizler de ruhsal olarak aç değil miyiz?

 

Allah’ım bizler Filistin’den razıyız, Sen de onlardan razı ol. Bizler Filistin’den çok şey öğrendik. Bizlere tekrardan değerlerimizi hatırlattıkları için, bizlere tekrardan cihadı hatırlattıkları için, bizlere tekrardan İslam’ın izzetini ve şerefini gösterdikleri için sen de onlardan razı ol Rabbim. 

 

Bu yazı toplam 211 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.