31 MART YEREL SEÇİMLERİ ÜZERİNE BİR TAHLİL / Köşe Yazısı - Akif AKMAN
Akif AKMAN
Genel seçimlerin üzerinden bir yıl bile geçmeden yerel yönetimler için 31 Mart’ta ülke genelinde sandıklara gidildi. Seçim sonuçlarına göre CHP birinci parti olurken, kurulduğu günden beri Ak Parti ilk defa ikinci parti durumuna düştü. Aynı istatistik kazanılan belediyelerin sayısı açısından da geçerlidir.
Şunu hemen not etmekte fayda var. Ak Parti 2002 yılından beri iktidarda olan, girdiği bütün seçimleri kazanan bir parti olmasının yanında hem ülkemiz tarihinde hem de dünya tarihinde bu yönüyle şimdiden tarihe geçen, kırılması zor bir rekoru kırdı. Ve en az dört sene daha ülke yönetiminde söz sahibi olacak.
Peki, İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerin önemli bir kısmını kaybeden, Adıyaman, Bursa gibi muhafazakâr seçmenin ağırlıkta olduğu yerleri uzun bir yönetimden sonra sola kaptıran bu seçim sonuçlarını nasıl değerlendirmek gerekir? Bu seçimde ipi göğüsleyen solu “başarı”lı kılan nedir? Ak Parti’yi geriye düşüren faktörler-gerekçeler nelerdir? Muhafazakâr tabanın sola kaymasından bahsetmek mümkün müdür?
En başta şunu söylemekte fayda görüyoruz ki, CHP’nin bu seçimde ipi göğüslemesinin nedeni belediyecilikte gösterdiği performans, ortaya koyduğu hizmet değildir. Ya da halka sunduğu projeler, vitrine çıkardığı kadrolar da değildir. Daha çok “yaşam tarzına müdahale” algı yönetimi ile oluşturduğu ideolojik saiklerin, üst düzeyde partiye bağ(ım)lı kitlesinin bunda etkili olduğu kanaatindeyim. İzmir, bunun en somut örneğidir. Bugün İzmir’de oturan ortalama bir CHP seçmeninin bile yıllardır aynı kadrolarla yönetilen belediyenin hizmetlerinin eksikliğine, zayıflığına dem vuracaktır. Peki, bu yetersiz yönetime rağmen uzun yıllardır bu belediyeyi CHP’nin elinde tutan nedir derseniz, yukarıda saydığımız ideolojik saikleri ifade etme gereği duyacağız.
İzmir’deki hizmetlerle ilgili memnuniyetsizlik İstanbul için de geçerlidir. Gerekçeleri biraz farklı olsa da… Ortaya koyduğu hizmetten memnun olmayan İstanbullu CHP ‘ye neden oy vermektedir? Bizim kanaatimiz ülke genelinde ekonomik şartlar(la ilgili yapılan algı yönetimi), Ak Parti’nin uzun zamandır iktidarda olmasının yarattığı sıkıntılar, parti idealleri ile uyuşmayan kişilerin yarattığı tahribatlar bunların içinde öne çıkan sorunlar olarak ifade edilebilir. Ak Parti tabanının CHP tabanı gibi partiye bağ(ım)lı olmamasının da bunda büyük bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. Ak Parti tabanı, CHP tabanına göre daha kolay algı yönetimine gelebilmekte, incir çekirdeğini doldurmayacak problemlerden dolayı partisi ile arasına mesafe koyabilmektedir.
Şüphesiz bunların içinde halkın teveccühünün kaymasında etkili olan unsurlardan biri de Ak Parti ‘nin özellikle son seçimlerde daha önceki seçimlerde yarattığı heyecan ve dinamizmi bu seçimde gösterememesidir. Ülkenin ufkunu açan, prangalarından kurtuluşunu haber veren ya da tasdik eden her adım seçmeni sandıklar konusunda hassas kılmış, motive etmiştir. Ayasofya’nın açılışını, TOGG’u bu konuda örnek olarak saymak yeterlidir kanaatimce.
Ak Parti’nin genel seçimlerde ezici bir çoğunluğu alıp bir sene geçmeden oylarının gözle görülür şekilde azalmasına neden olan en temel nedenlerden biri de aday seçimi konusunda yapılan hatalar, liyakat ve ehliyet konusunda toplumun sorunlu gördüğü, tasvip etmediği şahısların aday yapılmasıdır.
Tam da burada şu soruyu yöneltmekte fayda görüyoruz. Peki, ehliyet liyakat ya da ekonomik şartlar konusunda oluş(turul)an havaya seçmenin gösterdiği tepkinin yönelimi nasıl olmuştur? Yani seçmen eleştirdiği, eksik bulduğu konuda liyakatli, ehliyetli, ekonomik olumsuzluklara alternatif nitelikte bir seçimde bulunmuş mudur?
İstanbul seçimleri, birkaç noktada bu soruya cevap bulabileceğimiz özelliklere sahiptir. İstanbul’da CHP’nin en çok propagandasını yapıp belki seçimleri almasında etkili olan faktör israf, halkın kaynaklarının halka aktarılması, yeni hizmet alanları açma, ulaşım konusundaki pahalılık, belediyenin borçları idi. Bu kalemlerin yeni yönetimdeki durumunun hangisini açarsanız açın belediyenin kendi verileri ile bir kıyaslama yaptığınızda ortaya çıkan durum Ak Parti yönetiminin gösterdiği performanstan çok daha kötü bir performans olduğunu göreceksiniz. Mesela belediyenin borçlarına baktığınızda önceki yönetimin nerede ise 20 yılda borçlandığından çok daha fazla borçlanmanın geçen 5 sene içinde olduğunu göreceksiniz. Ulaşım, İstanbullunun önünde büyük bir problem olarak görünmeye başladı bu süre içinde. Bu durum, üzerinde çokça araştırma yapılması gereken köklü bir kimlik problemine işaret etmektedir.
Problemin kaynağıyla ilgili birkaç noktaya parmak basarak meseleyi toparlamaya çalışalım.
Ak Parti, son yüzyıldır ülkenin önüne birer set olarak konulan bariyerleri bir bir kaldırdıkça, bu prangaların kırılmasını ali menfaatlerine uygun bulmayan güçler saldırabilecekleri her alandan saldırmaya, bulabildikleri her gediği kullanmaya, her noktada yeni gedikler açmaya özen gösteriyorlar. ABD Başkanı John Biden’ın seçimler için ABD halkına yaptığı vaatleri hatırlayın. “Ben başa gelirsem Türkiye’de mevcut yönetimin gitmesi için muhalefete daha fazla destek vereceğim” mealindeki sözlerini... (Sahi son seçimlerde Yeniden Refah Partisi’nin İstanbul’da billboardları İmamoğlu ile birlikte süslemesinin sebebi hikmetini hiç sorgulayan var mı? Neden bir başka parti değil de Yeniden Refah?)
Biden’ın sözleri ilk etapta biraz gündem oldu ama sonra gündemden düştü. Önceki seçimlere kadar gündem olan patates, soğan fiyatları her ne hikmetse seçimden hemen sonra düşmüştü. Bakar mısınız bizde hâlâ kelli felli İslamcılar İsrail’e jet yakıtı sattığımız konusunda tezvirat yapıyorlar. Sonra Filistin meselesinde Ak Parti ile ilgili oluşturulan gündeme bakar mısınız?
Öyle bir algı yönetimi ki şeytana bile pabucunu ters giydiren bir profesyonellik. Her kulvarda Ak Parti’nin Filistin meselesinde yetersiz kaldığı, hatta İsrail’e yardım ettiği tezviratını yayanlar, acaba şunu hiç düşündüler mi: Filistin konusunda yapılan algı yönetimi nedeniyle dün HAMAS’a kendi ülkesini savunan mücahitler ordusu diyenleri zayıflatıp HAMAS’a terör örgütü diyenleri güçlendirdiklerini… Hiç zannetmiyorum.
Şüphesiz her seçim mevcut gidişatla ilgili önemli veriler elde edeceğimiz, eksiklerin bir nevi gün yüzüne çıktığı bir özellikte göstermektedir. Bu boyutuyla bir musibet bin nasihatten daha evladır sözü önemli hikmetler taşımaktadır.
Bugün coğrafyamızda yaşanan sorunların çok önemli bir kısmı Batı’nın iyi olmasından, güçlü olmasından çok, bizim tutum ve davranışlarımızla, kendi mevziimizde dik-kararlı bir duruş sergilemememizden kaynaklanmaktadır. Dün Sultan Abdülhamit’i devirmeyi kafasına koyanlar, bunun için çalışanlar, Abdülhamit düştüğü için kaybettiğimiz Kudüs’e ağıt yaktılar. Dün Abdülhamit’in düşmesi ile düşen Kudüs’e ağıt yakanlar, yarın belki de düştüğü zaman İstanbul’u düşürecek kişileri iktidardan etmek için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. Sonra da ağıt yakacaklar elimizden kayan her yer için. Ne diyordu Mehmed Akif: ”Hiç ibret alınsaydı tekerrür eder miydi tarih?”
Allah’a emanet olun.
Bu yazı toplam 121 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- 31 MART YEREL SEÇİMLERİ ÜZERİNE BİR TAHLİL29 Ekim 2024 Salı 11:00
- JÖN TÜRKLERDEN BUGÜNE ALGI YÖNETİMİ DERSLERİ30 Kasım 2022 Çarşamba 22:40
- TÜRKİYE İSLAMİ HAREKETİNİN GELİŞİM SÜRECİ27 Ağustos 2022 Cumartesi 23:42
- AKSA’YA YAPILAN ZULÜM İLE BİR SİLUET TAHLİLİ13 Mayıs 2021 Perşembe 16:19
- Sabri KELEPÇEYAKARIŞ
- Bilal ACARDİLDEN VE İŞGALE
- Hülya AKCEBE"DİREN" DEDİM
- Emrah KARHamas’tan İslami Uyanış Hareketi Mensuplarına Öğütler
- Osman DAĞETRAFI BEREKETLİ KILINAN BELDE: KUDÜS
- Mehmet Ali ÇETİNDÜNDEN BUGÜNE BUGÜNDEN YARINA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 2
- Akif AKMAN31 MART YEREL SEÇİMLERİ ÜZERİNE BİR TAHLİL
- Mehmet ÖZELPOST TRUTH (GERÇEKLİK SONRASI) ÇAĞDA FİLİSTİN SORUNUNU KONUŞMAK
- Bilge ÇAĞLANMODERN EĞİTİMLE DEĞİŞEN DİNDARLIK
- Veli KARATAŞ “AKLA VEDA” AKL-I SELİME DAVET
- Mehmet ALTUNÜLKEMİZDEKİ EĞİTİMİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
- Ali KARAKAŞFUAT SEZGİN VE HADİS KİTABETİNE DAİR İDDİALARI
- Kemal SAYARKemal Sayar İyiliğin kanatları
- Musa ARMAĞAN MEVDUDİ'NİN İSLAMIN GELECEĞİ VE ÖĞRENCİLER KİTABI ÖZETİ
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |