21. YÜZYIL TÜRKİYESİ'NDE GENÇLİK TASAVVURU / Köşe Yazısı - Başyazı

13.06.2024 11:18:22
Başyazı

Başyazı

Bu yazı Eğitimle Diriliş dergisinin Kasım 2023 tarihli 20. sayısından alınmıştır.

 

Osmanlı bakiyesi Cumhuriyet’in kuruluşunun üzerinden yüz yıl geçti. Cumhuriyetin kurucu aktörlerinin gelecek-gençlik tasavvurlarında dönemsel istisnalar hariç Batı’nın kültür, medeniyet ve yaşam tarzının merkezde olduğunu görüyoruz. Bu merkezîliği tartışmalı kılacak fikir ve uygulamalara topyekûn savaş açıldığını, yeri geldiğinde topyekûn imhadan kaçınılmadığını görmekteyiz. Dersim’de olduğu gibi… Tekbir getirmenin hapis cezası ile cezalandırılması gibi…

Netice… Netice, iki kıble arasında kalan, ne ona ne buna benzeyen bir nesil-gençlik türedi bu süre zarfında. Kendine, özüne büsbütün düşman-yabancı yetiştirilen bu nesil, Batı’nın taklidini yaptığı, hayat düsturu olarak gördüğü değerlerinden de emmarenin olmadığı bir nesil... Hayatın tüm pınarlarından Batı’nın aktığı, İslam’ın pınarlarının ise bir bütün olarak betonla kapatılmaya çalışıldığı bir durumda farklı bir nesil-gençlik beklemek çok da makul bir beklenti olmaz.

Bu zorlu imtihan sürecinde şüphesiz pınarın üzerine dökülen betondan hiç çiçek açmadığı, hiç çınar yeşermediği anlamına gelmez. Tek Parti döneminden, milletin az bir nefes alabildiği dönemlerde davanın yükünü omuzlarında hissedenler boş durmamış, İslam’ın pınarından halkın, özellikle gençliğin beslenmesi için büyük bir gayret içerisine girilmiş,  bedel ödemekten geri durulmamıştır.

Bu çalışmalardan biri Şubat 1939’da ilk sayısını Sorbonne’da eğitim gören Nurettin Topçu’nun öncülüğünde çıkarılan “Hareket” dergisidir. Doğu irfanı ile Batı felsefesini mecz eden Topçu, ülkenin girdiği yeni süreci de dikkate alarak kökleri günümüzde varlığını-canlılığını devam ettiren bir çınarın dikimine öncülük etmiş, döneminin zorlu şartlarına rağmen çınarın dal budak salmasına, gölgesinin geniş bir alanı kaplamasına öncülük etmiş bir fikir ve dava adamıdır.

Bir diğer örnek ise İslam’ın Nuru dergisi etrafında bir araya gelen Osmanlı bakiyesi aydınlarının-âlimlerinin oluşturduğu harekettir. Ali Kemal Belveranlı, İbrahim Kirazoğlu’nun öncülük ettiği M.Hamdi Yazır, Tahirül Mevlevi, Ali Ulvi Kurucu, Ali Fuat Başgil gibi birçok şahsiyetin katkıda bulunduğu dergi, kendi döneminde, uzun bir fetret döneminden sonra medeniyet değerlerinden bigâne bırakılan gençliğe bir nefes olmuş, adeta cansuyu görevi görmüştür.

Bu ilk kıvılcımlar süreç içerisinde daha etkili, kuşatıcı ve istikrarlı çalışmalara vesile olmuştur. Necip Fazıl’ın Büyük Doğu Hareketi süreç içinde birçok ilde organize olmuş, konferanslar tertiplenmiş, öncü bir kuşağın yetişmesinin zeminini oluşturmuştur. Bugün ülkenin birçok sahasında medeniyetimizin mümessili olan siyaset ve kültür adamlarının yetişmesinde bu mektebin büyük bir katkısı olmuştur. Bu katkısı hâlâ devam etmektedir.

Mehmed Akif’in Asım’ın Nesli’nin ve Necip Fazıl’ın Büyük Doğu Hareketi’nin yakın zamana taşınan-uyarlanan versiyonu Sezai Karakoç’un Diriliş Nesli Hareketi’dir. Aynı pınarın farklı zaman ve atmosferlerde akan kolları olan bu hareketler şüphesiz toplumun dönüşümünde, gençliğin öze dönüşünde büyük bir rol oynamış, Osmanlı’nın yıkılması ile kaybedilmeye çalışılan halkanın hem varlığının devam etmesine hem de güçlenmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

20.yy’a yukarıda bahsedilen ve bunlara eklenebilecek başka birçok hareket de katkıda bulundu. Döneminin gençliğinin dönüşümünde büyük bir rol oynadı. Şüphesiz bu her bir hareketin kendi şartları ve imkânları ölçüsünde oynadıkları rol kıymetlidir, takdire şayandır.

Müslümanların içine girilen yeni yüzyılla ilgili planları, projeleri var mıdır? Bu projeler yeni yüzyılın teknolojik bilimsel gelişmelerinin yarattığı boşluğu, hasarı ne kadar doldurabilir? Bu sorulara verilecek cevaplar oluşturulan yol haritasının kuşatıcılığı, zenginliği hakkında bilgi verecektir.

Bu minvalde yapılacak planlamalarda:

1-Öncü kuşağın yetişmesinde yakın zamanda kullanılan yol ve yöntemlerin artısı ve eksileriyle birlikte yeni kuşakların istifadesine sunulması gerekmektedir. Nesiller arasında Osmanlı’nın yıkılması ile birlikte kesilen bağın yeniden güçlü bir şekilde kurulması, güçlendirilmesi önemlidir.

2-Şüphesiz geleneği ihya eden ve zamanın şartlarına göre yorumlayan, bunu yaparken medeniyet tarihimizin hiçbir birikimine ön yargılı yaklaşmamanın önemli olmasının yanında, tarihimizin herhangi bir döneminde varsa yanlış bir uygulama, bunlarla da yüzleşmekten çekinmeyen bir ilkeler mekanizmasına sahip olunması gerekir. Bu ilkeler, dinamik bir gelecek tasavvurunun, değerlerinin mümessili bir gençliğin adeta sigortası hükmünde olacaktır.

3- Batı’nın, daha genel anlamda Batıl’ın son yüzyıl başta olmak üzere İslam dünyasını sömürmek için kullandığı yol ve yöntemleri, yeni nesle sistematik bir eğitimle her yaş grubuna anlatılması, aktarılması gerekmektedir. Kur’an ve sünnet temel ölçüleri merkeze alınarak verilecek böyle bir eğitimin yeni neslin ruh dünyasında büyük çığırlara, motivasyona vesile olacağını belirtmek isteriz.

4-Müslümanların dışarıdan yapılan saldırının niteliği ne olursa olsun, ”içeride” sağlam bir bünyeye sahip olmaları durumunda Batıl’ın ayak oyunlarının, şeytan ve dostlarının hile ve desiselerinin boşa çıkacağını belirtmekte fayda var. Bundan dolayı yeni yüzyılın inşasında Müslümanların iç sorunlarının yarattığı tahribatı ve riski,  yapılacak eğitim çalışmalarında etkili bir şekilde vermek elzem görünmektedir.

Bu yazı toplam 421 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.