ALGI YÖNETİMİ: SONUÇLARA DEĞİL SEBEPLERE ODAKLANMANIN ZARURİ İLMİ! / Köşe Yazısı - Başyazı

3.11.2022 23:24:19
Başyazı

Başyazı

ALGI YÖNETİMİ: SONUÇLARA DEĞİL SEBEPLERE ODAKLANMANIN ZARURİ İLMİ!

Kıbrıs asıllı Vamık Cemal Volkan (1932, Lefkoşa), eğitiminin bir kısmını Türkiye’de yapan, kalan kısmını ABD‘de tamamlayan, psikiyatri alanında önemli bir isim.

Yakın zamana kadar birçok ülkede gerek ülkenin kendi iç sorunları gerekse ülkenin farklı ülkelerle sorunlarını ele alan ve bu konuda meselenin psikolojik boyutu üzerinden çözüm yolları üreten, alanda uzman bir ekibin bir nevi lokomotifi…

Vamık Cemal Volkan’ın ilgilendiği konular arasında Türkiye’de “Kürt sorunu” olduğu, bu konuda zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le birçok görüşmesinin olduğunu kendisi ifade ediyor. Yine bu kişinin ilgilendiği konulardan birinin “İsrail-Filistin probleminin psikolojik boyutu” olduğunu ifade etmek isteriz. Peki, bunları ne adına ve kim adına yapmaktadır?

Volkan, özellikle ABD merkezli bir kısım kuruluşun finanse ettiği projeler üzerinden bu çalışmaları yapmakta ve elde ettiği sonuçları bu kuruluşlara vermektedir. Bu durum, yapanların niyetini sorgulamaksızın çok farklı yerlere götürülebilecek bir özelliğe sahiptir.

Sahi, ABD’li bir düşünce kuruluşunun Türkiye’deki –sorunun kaynağı bizzat kendileri olan- bir bölge ile bu kadar yakından, ilmi (?) bir usulle ilgilenmesinin sebebi hikmeti ne olsa gerek? Ya da İsrail-Filistin ilişkilerinin psikolojik boyutunu araştırmak için ciddi meblağlarda para dökmesinin nedeni nedir?

Daha öncesinde Muzaffer Şerif’te gördüğümüz ve Vamık Volkan’da da benzerini müşahede ettiğimiz durum şu: Günümüzde devletlerin hegemonyalarını kurdukları veya devam ettirme yöntemlerinde ilmi çalışmaların, özellikle psikoloji ilminin önemli bir yeri ve ağırlığı bulunmaktadır. Bugüne kadar psikoloji alanındaki birikimin nerede ise hepsinin kısa bir süre Almanya’da, 30’lardan sonra ise tamamen ABD’de olması bu alanda yapılan çalışmanın hem entelektüel arka planı hem de sahadaki yansımaları hakkında ipucu veriyor kanaatindeyiz.

Dünya iktidar mücadelesinin şu anda savaş mevzilerinden biridir psikolojik savaş… Kadim zamanlardan beri de durum budur.

Günümüze kadar bu ilmin teori ve pratik iktidarı Batı’da maalesef… Özelde ise ABD ‘de… İslam medeniyetinde konu ile ilgili binli yıllarda (Hatta 800’lü yıllarda El Kindi’nin çalışmalarını görüyoruz) ciddi çalışmalar yapılmış olmakla birlikte son birkaç yüzyıldır bu çalışmalar maalesef hasıraltı edilmiş veya çeşitli algı yönetimleri ile bilgilere ulaşmanın yolları tıkanmıştır.

*

Günümüzdeki devletlerin yıllık bütçelerinin hatırı sayılır bir kısmı ülke üzerindeki dâhili ve harici bu tür tehlikeler konusunda bilgilendirici veya önleyici tedbirlere harcanmaktadır.

Bu minvalde Müslüman bir esnafın, bir eğitimcinin, bir annenin, bir işçinin konu ile ilgili asgari bilgi ve donanıma sahip olması, kullanılan algı yönetimi taktiklerin farkında olması zaruret arz etmektedir. Tıpkı söküğünü dikebilme bilgisi, basitte olsa bazı yemeklerin bilgisi ya da ufak yaraları tedavi etme bilgi sahibinin gerekliliği gibi.

Algı yönetimi görebildiğimiz kadar, özellikle bizim gibi kabuğunu kırma sürecinde olan ülkeler başta olmak üzere, ülkelerin bağımsızlıklarını elde edebilmelerinin ya da bağımsızlıklarını devam ettirebilmelerinin zaruret ilimleri arasındadır. Zamanın zaruri ilmi olarak görmek abartı olmazsa gerek.

*

Düşman tabi ki saldırdığı zaman bizim zayıf noktamız neyse oradan saldırmaya başlar. Ya da elindeki güçlü silah neyse onunla saldırmayı önemser. İngilizlerin bölgemizi mümkün mertebe küçük parçalara bölüp yönetmeyi ilke edinmesi bahsettiğimiz hususun hem önemini hem de tehlikesini göstermektedir. İslam coğrafyasında nerede ise her kavmin birbirine benzer slogan ve saiklerle düşman yapılmasına bir de bu açıdan bakmakta fayda vardır.

Coğrafyamızı kan gölüne çevirenler bizlerin zihnini esir etmeden bunu yapamayacaklarının bilincindedirler. Bunun için de ırkçılık, bölgecilik, mezhepçilik gibi birçok sorunu beslemekte, bizleri yapay sorunlarla biribirlerine düşman yapmaktadırlar.

Değerlerimizi, medeniyet ve kültür pınarlarımızdan kana kana beslendiğimizde, unutmayalım ki düşmanın oyunları boşa çıkacaktır. Sorun üreten Batı’nın ürettiği sonuçlarla uğraşmak bizi boş yere meşgul etmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Batılın ortadan kalkması için Hakkın gelmesi yeterli olacaktır.

Selam ve dua ile

 

Bu yazı toplam 955 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.