O’NA SECDE ETMEYEN HER ŞEYE SECDE EDER / Köşe Yazısı - Bilal KARAKURT

12.02.2022 20:57:13
Bilal KARAKURT

Bilal KARAKURT

 

O’NA SECDE ETMEYEN HER ŞEYE SECDE EDER

Bu dünyada mü’minin en büyük vazifesi imanını muhafaza etmesidir. Ubudiyeti gerçekleştirmenin yolu buradan geçer. İmandır ki sahibine kâinata meydan okutur. Hâlık-ı Kâinatı tanımayan kişi bedbahttır. “Demek hakiki ve elemsiz lezzet yalnız imanda ve iman ile olabilir” (Beddiüzzaman). Ne mutlu o kimseye ki imanın tadını iliklerine kadar hisseder. Ne yazık o kimseye ki ısrarla iman nimetinden mahrum bırakır kendini. İman, yüce olana bağlanmadır. Bu bağlanma mü’mini güçlü kılar. Zalim sultanın dahi karşısına çıkarır.

Çağımızın en büyük sorunu imansızlık ve iman zayıflığıdır. Buhranların, bunalımların, boşlukların, anlamlandıramamaların, intiharların müsebbibi imansızlıktır. İmandır ki sahibine teslimiyet kazandırır. Tevekkül kazandırır. Teslim olan insan korkmaz, ye’se kapılmaz. Hâlık-ı Kâinata sığınır. Arzuhalini ona bahseder. Cenâb-ı Hakka teslim olmayan her şeye teslim olur: korkularına, kaygılarına ve dahi pek çok dünyevi meselesine.

Batı insanı “ben” merkezlidir. Üstün insan, bilindik insan olmak ister. Kendi benliklerinin tatmin olması onlar için yeterlidir. Zorluğa gelmezler, çile çekmeye alışık değillerdir. Ahiret şuuru olmadığı için hayatı bu dünyadan ibaret görürler. Rahatını bozacak en ufak şeye tahammülleri yoktur.

İslamın insanı ise rahmani atmosferi kuşanır. Başına gelenlere sabreder. Yüce Allah mü’minlerin gönüllerine sekinetini indirdiğini buyuruyor (Fetih, 4). Sinesinde bitmek tükenmek bilmeyen bir ümit barındırır mü’min. Her çağda şartlar ne kadar ağır olursa olsun Rabbine iltica eder.

Zahire bakıp aldanmamak lazım. Gördüğümüz bizi yanıltabilir. Hakiki huzur, elemsiz zevk yalnız imandadır. “Kalpler yalnız Allah’ı zikrederek huzura kavuşur (Rad 28)”. Nefsinin ve hevasının kölesi olmuş kişilerin görünüşteki sahte rahatlığı bizi aldatmasın. Onların gönlü kibirden, hasetten, şehvetten, dünyevi ihtirastan dolayı kararmış durumda. Sahte bakışlarının altında nice dünyevi ıstıraplar yatıyor. Onlar bir mü’minin sahip olduğu gönül huzurunu asla anlayamazlar. Bir süre faydalansınlar bakalım. Gerçek kurtuluş inananlarındır.

Kâinata tefekkür gözüyle bakanlar, nice mahlûkatın sahip oldukları yetenekleri ile Halık-ı Kâinatı tesbih ettiklerini görecekler. Onlar, insanlardan daha fazla vazife-i asliyelerinin farkındalar. Rabbini kaybeden her şeyi kaybeder. Ona secde etmeyen, her şeye secde eder. Muhammed İkbal’in deyişiyle: ”Sana ağır gelen o bir secde var ya, binlerce secdeden alıp kurtarır seni”.

Fani olana fani olanla mücadele edilemez. Geçici olana sonsuz olanla mücadele edilebilir. Mü’min sonsuzluğu kuşanandır. Vahyi azık belleyendir. Baharın kışı, gecenin gündüzü takip ettiği gibi gençliği de ihtiyarlık takip edecektir. Âmine annemizin deyişiyle: “Her yaşayan ölür, her yeni eskir”. Ömür geçici, zaman geçicidir. Vahiy ise sonsuzdur. Yalnız onu kuşanan kurtuluşa erer.  

                                                                                                          Bilal KARAKURT

 

Bu yazı toplam 1620 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.