TEKNOLOJİ SINIRSIZ ÖMÜR SINIRLI NE YAPACAĞIZ? / Köşe Yazısı - Emrah KAR

26.09.2021 00:13:47
Emrah KAR

Emrah KAR

 

 

TEKNOLOJİ SINIRSIZ ÖMÜR SINIRLI

 NE YAPACAĞIZ?

Bismillahirrahmanirrahim

“ Asra yemin ederim ki, insan gerçekten ziyandadır. Ancak iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler başkadır.(Asr Suresi 1-3)”

Asr(asır) kelimesi isim olarak ‘mutlak zaman,içinde bulunan zaman, karn(80 veya 100 yıllık zaman dilimi), gece, sabah, akşam, ikindi vakti, ikindi zamanı, bir neslin veya bir hükümdarın, bir peygamberin yaşadığı zaman dilimi, bir dinin yaşadığı dönem’ gibi manalarda kullanılır.(Diyanet.gov.tr)

Bizler ayette üzerine yemin edilen zamanın kıymetini ne kadar biliyoruz?

Sabah, ikindi, akşam ve gece saatlerinde genellikle neler ile uğraşmaktayız?

Bugün hayatımızı şekillendiren en büyük faktör nedir? Sorusuna birçok kişinin vereceği cevap benzer olacaktır sanırım. EKRANLARIMIZ.

Günümüzde insanlar ekranlar karşısında saatlerce vakit geçirmekte ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden bağımlı hale gelebilmektedir. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırdığı gibi bizi bağımlı hale de geldi. Özellikle pandemi süreciyle birlikte televizyon ve akıllı telefonlarda geçirdiğimiz süre arttı.

Yapılan araştırmalarda bir günde ortalama 40 kere açıp kapattığımız akıllı telefonumuzda 2 saat 47 dakika süre geçirdiğimiz tespit edilmiş. Son bir yılda bunun daha da arttığını hepimiz gözlemlemiş durumdayız. Araştırmalara bakmaksızın kendimizi değerlendirebiliriz aslında. Günde kaç saat vakit ayırdığımız hesaplamak ile başlayabiliriz. 3 gün boyunca kaç saat ekran karşısında( sosyal medya, haberler, televizyon) geçirdiğimizi hesaplarsak korkunç sonuç ile yüzleşmeye başlayabiliriz sanırım.

Ekran karşısında geçirdiğimiz sürenin çok olduğunu fark ettiğimizde hemen teknolojinin yararlarından dem vurabiliriz. Teknoloji elbette faydalı fakat biz ne kadar faydalı kullanıyoruz. Ayda sadece 2-3 kere internet bankacılığı kullanan birisinin ‘banka işlemlerini hallediyorum’ ifadesinin arkasına sığınması bence çok mantıklı değil. Faydalı bir şekilde kullandığınız süreyi hesaplarsanız muhtemelen şunu fark edeceksiniz, bu sürenin çok az olduğunu ve gereksiz bir şekilde sosyal medyada zamanınızı geçirdiğinizi. Acaba bir paylaşım oldu da ben kaçırdım duygusu ile saatlerce sosyal medyaya takılıp faydalı çok az şey öğrenip günümüzü heba etmek ne kadar mantıklı bir düşünmek gerekir sanırım.

Söz konusu araçların insanı bağımlılaştırıp tüketecek derecede aşırı kullanımı, özerkliği baltalama, mutsuz etme, karanlık dürtüleri ortaya çıkarma ve daha anlamlı faaliyetlerden alıkoyma gücü bizi düşündürmesi gereken boyutları. Teknolojinin iyi yanlarından faydalanırken kötü yanlarından da kaçınmamız gerekiyor.

Bu araçlar davranışlarımızı ve duygularımızı kontrol etme güçlerini gitgide arttırırken, bir yandan da bir şekilde onları sağlıksız bulduğumuz seviyelerde kullanmaya zorluyorlar bizi, üstelik çoğu zaman daha değerli bulduğumuz faaliyetlere ayıracak vakitten çalma pahasına.

Yeni teknolojiler davranışsal bağımlılıklar yaratmaya uygun bir şekilde planlanıyor. Teknoloji şirketleri davranışsal bağımlılıkları iki etki ile teşvik ediyorlar;

1- Aralıklı olumlu pekiştirme

2- Toplumsal onay dürtüsü

Bağımlılık, bir insanın tüm zararlı sonuçlarına rağmen, ödüllendirici etkilerinin cazibesine kapılması sebebiyle belli bir maddeyi tekrar tekrar kullanması veya belli bir davranışı tekrar tekrar sergilemesidir.

Çevremize baktığımızda bu kadar çok bağımlının olması sizce tesadüf mü? Yoksa bu teknolojik aletlerinin amacının bizleri bağımlı hale getirmek mi? Sorularının cevaplarını anlayabilmek için iki dakika tefekkür etmemiz yeterli galiba.

Saatlerce oyun oynayan gençler(erkekler),  saatlerce sosyal medyada fotoğraflara veya alışveriş sitelerinde vakit geçiren gençler(bayanlar) zamanın kıymetini düşünecek vakti bulamıyorlar(!).

Çocukların bağımlılıklarını da etrafımızda görmekteyiz. Her yaş grubunu bir şekilde kendisine bağlayabilen bu teknolojinin zararlarından kaçınmamız gerekiyor.

Gençler duygularını gözden geçirip anlama, kim olduklarını veya neye önem verdikleri üzerine düşünme, güçlü olma yetilerini kaybettiler.

Bugün sürdürmekte olduğumuz dijital hayatları kendimiz seçmedik. Daha ziyade, bir avuç teknoloji yatırımcısının çıkarlarına hizmet etmek üzere şirketlerin toplantı odalarında tasarlanmış bir yaşam tarzı bu diyor Cal Newport.

Alter Adam diyor ki; ‘beğen’ butonu facebook kullanımını çok değiştirdi. İnsanlar her paylaşım yaptıklarında ‘kumar’ oynadıklarını söylüyor. Beğeni alacak mısınız yoksa paylaşımınız geri bildirim almadan kaybolup gidecek mi? Paylaşımlara tepki almak facebook’ta çalışan bir mühendisin tabiriyle “sahte hazzın ışıltılı çanları”nı çalarken, tepki almamak insana kendini kötü hissettiriyor. Fakat herhalükarda alınacak sonuç belirsiz olduğundan, bağımlılık psikolojisinin de bize gösterdiği gibi, paylaşım yapma ve hesapları kontrol etme faaliyeti karşı konulmaz ölçüde cazip geliyor.

Bildirim olsa da olmasa da insan iyi hissetmiyor.(Leah Pearlman) “Asla umduğumuzu bulamıyoruz.”

Yeni teknolojilerin en büyük zararı bunları sağlıksız ve aşırı ölçülerde kullanılması. Çoğu zaman refleks olarak baktığımız telefonumuza çok vakit ayırdığımızı ve gerekli bilgilerden çok az faydalandığımızı görüyoruz.

Televizyon ekranı ise bambaşka bir sorun. Türkiye, Avrupa’da en fazla televizyon izleyen ülke. Evinde televizyon bulunmayan ev sayısı neredeyse yok denecek kadar az. Her akşam refleks olarak izlediğimiz zaman öldürme makinası haline gelmiş durumda. 365 günün hepsinde istisna olmadan açılıyor. 3 gün boyunca kapatmayı deneyebiliriz ve bu sürede aslında hiçbir şey kaybetmeyeceğimizi fark etmemiz bizi çok şey kazandıracaktır.

Zamanın kıymetini bilmek için ekran bağımlılığımızı azaltmalı ve gerekli adımları atmalıyız.

Zaman sizi harcamadan siz zamanı değerlendirin.

 

Uygulayabileceğimiz çözüm önerileri;

-Belli bir teknolojiyi nasıl ve ne zaman kullanacağımızı belirleyebiliriz. Bir zaman sınırı getirmeden teknoloji ile baş edebilmemiz zor görünüyor.

- Teknolojiyi azalttığımızda yerine ne koyacağımızı tespit etmeliyiz. Kaygı ve zan sıkıntısı bizi tekrar teknolojinin pençesine düşürmemek için.

- Her canımız sıkıldığında refleks olarak sosyal medya hesaplarımıza bakmamaya özen göstermeliyiz.

- Sosyal medya hesaplarımızı dondurabilir veya uygulamaları telefonumuzdan kaldırabiliriz. Haftanın belli bir günü veya saatinde bakabiliriz. Uzun süre bakmadığımızda aslında çok şey kaçırmadığımızı fark edeceğiz.

-Uzun yürüyüşlere çıkabilirsiniz.

- Bir topluluğun parçası olabilirsiniz. Arkadaşlarınız ile geçireceğiniz vakitleri arttırabilirsiniz.

- Telefonları mesaj ve arama özelliklerini daha çok kullanabilirsiniz. Oyun oynamak ve sosyal medyada vakit geçirmek yerine arkadaşlarınızı arayabilirsiniz. Rehberimizde birçok isim olmasına rağmen 3 saat oynayacağımıza günde 3 arkadaşımızı aramamız daha sağlıklı bir şekilde kullanmamızı sağlar. Ve bu aramalar sonucunda iletişimimiz devam eder ve daha sonra bu telefon konuşmalarını yüz yüze muhabbete çevirebiliriz.

- Televizyonu kapattığınızda hiçbir şey yapmak istemediğinizde uyuyabilirsiniz. Hem televizyonun zararlarından kurtulmuş olursunuz hem dinlenmiş olursunuz.

-Kitap okuyabilirsiniz. Kitap okuduğunuzda bilgileri kalıcı oluyor. Fakat sosyal medyada öğrendiğiniz bilgiler geçici oluyor maalesef. Birkaç yıl önce okuduğunuz kitabı hala hatırlarken, sosyal medyada iki gün önceki bilgileri bile unutabiliyoruz.

Bir hadisinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır; “ Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır.” (Tirmizi, Zühd 11)

Hayatımızda bir amaç doğrultusunda ilerlerken teknolojiyi bu amaca göre dizayn etmeli ve amacımız doğrultusunda kullanmaya gayret etmeliyiz. Toplumsal değerlerimizi göz ardı etmemeli, sağlıklı bir hayat için teknolojiyi kullanma felsefemizin olmasına özen göstermeliyiz.

Gerçekten zamanın kıymetini bilmeden hayatımızdan tat alamayacağımızı fark etmemiz gerekiyor. Teknolojinin zararlarını( özellikle sosyal medya ve oyunlar) fark etmek ve azaltmak için geç değil. Yeter ki zararlarını bir an önce fark edebilelim.

Öldürdüğümüz zamanın aslında bizi öldürdüğünü unutmayalım. Basit bir insan zamanı nasıl öldüreceğini değerli bir insan zamanını nasıl kazanacağını düşünür.

Ekrandaki göz alıcı şeyler seni yaşadığın gerçeklikten koparmasın.

 

 

 

 

 

Kaynak:

Dijital Minimalizm- Cal Newport                                                                     

                                                                                                                   

Bu yazı toplam 3410 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.