TALİP OLANA VERİLİR, TALİP OLMAYANDAN ALINIR / Köşe Yazısı - Bilal AKGÜL

10.04.2016 13:37:04
Bilal AKGÜL

Bilal AKGÜL

 “TALİP OLANA VERİLİR, TALİP OLMAYANDAN ALINIR”

Başlık, ilim talep etmenin önemini anlatmak için bir âlimimizin kullandığı bir ifade. İlim öğrenmenin sürekliliğini anlatan, kesintinin yarattığı sonucu özetleyen bir cümle.

Biz ise bu yazımızda daha çok, genel olarak, hakların verilmesi ve imkânların genişletilmesi adına talep etmenin erdemi ve gerekliliği üzerinde durmaya çalışacağız.

Eğitim sisteminin değişmesi gerektiği ile ilgili ifadelerimiz mevcut durumda eli kolu bağlı olmanın bir mazereti olarak görmeye müsait bir izlenim oluşturdu.

Bir alternatif oluşturma arayışına girmeden, değişime talip olmadan, salt mevcut durumu eleştiren bir yaklaşımın negatif bir algı oluşturma ihtimali yüksektir.

Oysaki kişinin veya kurumun uğraşı-ilgi alanı her ne ise, evvelen bulunduğu kulvarda taş üstüne taş koyması elzemdir, önceliklidir.

Bundan dolayı ki yaptıkları ile söyledikleri arasında bir tutarlığın olması, söylemlerinin karşılık bulmasında önemli görülür.

Toplumsal değişimin gerekliliğini vurgulayan, rengi ve tonu ne olursa olsun, bir çıkışın karşılık bulmasında,  evvelen mevcut durumun eksikliklerini dikkate alarak bir alternatif oluşturmayı, somut bir çözüm sunmayı, saha çalışması yapmayı gerekli kılmaktadır.

Meselenin asıl noktasına gelince…       

Değişim talepleri iki yönde oluşur: Biri merkezden çevreye, diğeri ise çevreden merkeze…

Mevcut durumda ‘merkez’in değişim talebi ve gayretleri ile ‘çevre’nin değişim talebi ve gayreti arasında birincisinin lehine ciddi bir orantısızlık vardır.

Bunun bazı risklerinin olacağı aşikârdır.

Birincisi ‘merkez’i eleştirmeyen, toplumsal taleplerin yerine getirilme zeminini güçlendirmeyen bir ‘çevre’, ‘merkez’in sağlıklı çalışmasına ket vurmuş, bulunduğu kulvarın riskleri ile ‘merkez’i baş başa bırakmış olacaktır.

Bunun en somut örneği başörtüsü ile ilgili yapılan meclis oylaması ve akabinde yaşananlardır(411 el kaosa kalktı manşetlerini hatırlayın).

Aslında bu örnek, bir hukuksuzluğun giderilmesinde, güçlü bir toplumsal zemin yaratılmadan, kitlelerin soruna dikkati çekilmeden, zihinler malum mevzuu ile meşgul edilmeden sonuç almanın zor olduğunun en somut göstergesidir.

Sonrasında ise STK ların yaptığı etüt-zemin çalışmaları, oluşturdukları gündem, kampanyalar, bazı kesimlerin varoluş amaçlarına aykırı gelse de, farklı sesleri-itirazları minimize etmiş ve bu şekilde bir hukuk garabetine son verilmiştir.

Bizim bu konudaki yaklaşımımız ‘çevre’nin hak ve hürriyetler konusunda inisiyatif alması, birilerinin işaretini beklemeden harekete geçmesi, sorumluluklarını başkasının sırtına yüklememesidir.

Bu durum eğitim müfredatının değişmesi hususu için de geçerlidir.

Sivil inisiyatifin görevi, toplumsal ıslahın-değişimin önündeki engellerin bertaraf edilmesi ile ilgili sorumluluk alması, kulvarının hareket sahasında, meşru dairede bir çabanın içinde olmasıdır.

Yeri geldiğinde ‘merkez’i bu konuda ikna edebilmesi, değişim zeminini güçlendirmesi, ‘merkez’in gündemini etkileyebilmesidir.

Eğitim müfredatı bunun en somut örneklerinden biridir.

Ne yani STK’larımız eğitim müfredatının değişimi konusunda ‘merkez’in kıvılcımları, işaretleri olmadan harekete geçmeyecek mi?

Burada da önümüze çıkan bir sorun, STK ların çalışma kulvarları-alanları ile ilgili farkındalık düzeyidir.

Toparlayalım.

Şartlar ve zemin nasıl olursa olsun toplumu değerleri üzerinde dönüştürecek alternatif-sivil eğitim çalışmaları şarttır. Bu sadece zamanımızın değil tüm zamanların ortak yaklaşımıdır.

İkincisi, çalışma sahası ile ilgili çevrenin çalışmaları kadar elzem olan bir diğer husus, çevrenin potansiyelini aşan, merkezin sorumluluk alanı olan hususlarda da değişimi meşru bir zeminde gündemleştirmek, talepte bulunmak, öncülük edebilmektir.

Merkez ile çevre arasında uyumlu bir değişim çalışmasının sonuç üzerinde belirleyici bir etkisi olacaktır.

Bu yazı toplam 2092 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.