Eğitim Müfredatlarının Oluşumunda İdeolojinin Etkisi / Köşe Yazısı - Yusuf YAVUZYILMAZ
Yusuf YAVUZYILMAZ
Eğitim Müfredatlarının Oluşumunda İdeolojinin Etkisi
Hiç kuşkusuz, içerdiği değerler sistemi ve ideolojik yapısı dolayısıyla her eğitim anlayışının kendine özgü bir yapısı vardır. Bu yapı, yeni nesillerin yetiştirilmesi konusundaki temel ilkeleri belirleyen müfredat programlarında kendini gösterir. Dolayısıyla müfredat, amaçlanan sistemin doğrultusunda oluşturulan eğitim programıdır. Müfredat, eğitimin en önemli belirleyicilerinden biri olduğu için sürekli müdahalelerle yönlendirilmeye çalışılan bir konu olmuştur.
Liberalizm, faşizm, sosyalizm, milliyetçilik… vb. bütün ideolojilerin; İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik gibi bütün dinlerin kendine özgü bir değerler sistemi vardır. Bu değerler sistemi kendini eğitim politikalarına temel olan müfredat programlarında gösterir.
Osmanlı’dan Cumhuriyete geçiş sürecinde en temel belirleyicilerden biri de eğitim alanında yapılan değişiklikler olmuştur. Yeni kurulan Cumhuriyet farklı bir dünya görüşünü temel aldığından, ona uygun bir eğitim sistemi oluşturmaya çalışmıştır. Cumhuriyet modernleşmesinin ilk yıllarından itibaren yürütülen eğitim anlayışının ideolojik paradigması büyük ölçüde Köy Enstitüleri müfredatıyla yürürlüğe konmuştur.
II. GENEL KÜLTÜR ve ÖĞRETMENLİK BİLGİSİ DERSLERİ
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
CHP’nin devletin tüm katmanlarına egemen olan yapısıyla, üzerine oturduğu Kemalist ideolojiyi tüm toplum katmanlarına yaymak amacıyla oluşturulmuş kurumlardır Köy Enstitüleri. Bu yüzden, nasıl bir hedef gözetildiğini, Köy Enstitüleri müfredatı incelenerek ortaya konulabilir.
Aslına bakılırsa Köy Enstitüleri kapsamlı bir ideolojik ve sosyolojik değişim hedeflenerek kurulmuş eğitim kurumlarıdır. Kuşkusuz bu kurumların oluşturulmasında bazı sosyolojik gerçekleri hatırlamakta fayda vardır. “1940’lara gelinmesine rağmen Türkiye’de hâlâ nüfusun dörtte üçü köylerde yaşıyor ve ülkede okuma-yazma bilenlerin oranı yüzde yirmiyi geçmiyordu. Köylerin ezici bir çoğunluğunda öğretmen yoktu. Köylere gönderilen kentli öğretmenler buralarda birkaç ay kalıp ilk fırsatta kaçıyorlardı. İşte kurulması planlanan Köy Enstitülerinin buna da çare olacağı düşünülüyordu. Enstitülerde eğitilecek köy öğretmenlerinin köyler dışında öğretmenlik yapmaları fiilen engelleneceğinden, köyü terk etme şansları da ortadan kaldırılmış olacaktı. Öte yandan CHP, Kemalist ideolojiyi nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan köylülere taşıyacak ve onları rejimin çıkarları doğrultusunda dönüştürecek temel unsurlar olarak öğretmenleri görüyordu. Zira öğretmen demek köyde jandarmadan sonra devleti (dolayısıyla onunla özdeşleşen CHP’yi) temsil eden en yüce makam sahibi demekti.( Efsaneleştirilen Köy Enstitüleri ve Gerçekler/ İlkay Meriç) Siyasal olarak ortaya çıkan Tek Parti yönetimine uygun ideolojik donanımda insan yetiştirilmesi birincil önemdedir. Ayrıca Cumhuriyet modernleşmesinin temel karakteri olan laiklik ve milliyetçilik ilkeleri doğrultusunda bir eğitim programı hazırlandığı müfredata bakıldığında kolayca tespit edilecektir. Köy Enstitülerinin müfredat programlarında din eğitimiyle ilgili bir dersin bulunmaması da bu açıdan anlamlıdır. Kuşkusuz yetiştirilmek istenen kuşaklar dinin temel değerlerinden uzak yetiştirilmek istenmiştir. Kuşkusuz Köy Enstitülerinin eğitim müfredatında dini değerlerin öğretilmesinin ıskalanması bilinçli bir tercihtir ve izlenen modernleşme yönteminin paradigmasıyla bağlantılıdır. Cumhuriyet modernleşmesinin pozitivist karakteri, dini insanlığın eski dönemlerinde kalmış bir düşünce biçimi olarak değerlendiriyordu. Günümüz insanoğlunun her ihtiyacının bilim tarafından çözüleceği pozitif dönemdir. Bir anlamda bilim insanlığın karşılaşacağı tüm sorunları çözeceği için dine ihtiyaç kalmayacaktır. Bundan dolayı Köy Enstitüleri pozitivizm paradigmasını temel alarak eğitim yapacaktır. Tek parti dönemi sona ermesiyle birlikte Köy Enstitülerinin eğitim yönüyle değil, ideolojik olarak ele alınması da anlamlıdır. Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle resmi ideolojinin katılığı biraz olsun esnemişti. Demokrat Parti, Köy Enstitülerinin bir eğitim kurumu olmaktan çok Cumhuriyet Halk Partisinin bir alt kurumu gibi çalıştığını iddia ederek bu kurumları kapatmıştır. Köy Enstitülerinin kapatılma tartışmasının “Komünist yetiştirme” ekseninde tartışılması, okulların hangi ideolojik eksende eğitim yaptıklarının da açık gerekçesini oluşturmaktadır. Öyle görülüyor ki, bu kurumlar, Tek Parti ideolojisine uygun yurttaşlar yetiştirmek gibi ideolojik bir amaca göre eğitim yapmak için kurulmuş eğitim kurumlarıydı. Zaman içinde, özellikle 1970’li yıllardan itibaren İslami taleplerin ortaya çıkmasıyla dini eğitim konusu daha etkili bir biçimde gündeme gelmiştir. Özellikle Necmettin Erbakan, resmi sistemin içinde din eğitimine bir yer aralamak için, büyük gayret göstermiştir. Nitekim İmam-Hatip Liseleri böyle bir arayışın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. İmam-Hatip okullarının resmi eğitim sistemi içerisinde yer bulması, açıldığı yıllardan itibaren Türk siyasetinin ana tartışma konularından birisi olmuştur. Konu bir taraftan laiklikle, diğer taraftan Türk modernleşmesinin karakteri açısından sürekli tartışma konusu olmuştur. Özellikle darbe dönemlerinin ardından dikkatler sürekli İmam-Hatip okulları üzerine çevrilmiştir. Konu 12 Eylül arkasından tartışıldığı gibi, özellikle 28 Şubat darbesi ardından da bir numaralı sorun olarak gündeme gelmiştir. Bu tartışmalar sonucunda İmam-Hatip okulları büyük ölçüde işlevsizleştirilmiştir. İmam-Hatip tartışması bir taraftan din –devlet ilişkileri bağlamında laiklikle, diğer yandan modernleşme politikalarıyla doğrudan bağlantılıdır. Kuşkusuz Türk milli eğitiminin temel amacı laiklik ve Atatürk milliyetçiliğine uygun vatandaşlar yetiştirmektir. Buradaki ısrar ister istemez eğitim müfredatına da yansımaktadır. Dolayısıyla müfredat, sitemin kabul ettiği temel değerlerin uygulama alanı olarak ortaya çıkmıştır. Müfredat tartışması diğer yandan bir medeniyet tartışmasını çağrıştırmaktadır. İslam ve Batı medeniyeti arasında Batı medeniyeti lehine yapılmış tercih, eğitim müfredatının da bu yönlü uygulanmasına yol açmıştır. Kuşkusuz bu tür eğitim anlayışımızın din ve dini değerleri içermediği açıktır. Aslına bakılırsa Türkiye’de süregelen müfredat tartışması bir kültür, bir medeniyet, bir tarih ve bir din tartışmasıdır aynı zamanda. Yetiştirilmesi amaçlanan nesillerin hangi değerler etrafında yetiştirileceği konusu müfredatın bu ilke doğrultusunda yapılması sonucunu doğurmuştur. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- KADER SİYASET DEPREM16 Eylül 2023 Cumartesi 13:30
- SEZAİ KARAKOÇ'A GÖRE DİRİLİŞİN İLKELERİ VE DİRİLİŞ İNSANININ ÖZELLİKLERİ5 Mayıs 2022 Perşembe 20:48
- İNTERNET VE AHLAK11 Nisan 2022 Pazartesi 00:05
- İLİM VE HİKMET YOLCUSUNA8 Haziran 2021 Salı 20:43
- İLİM VE HİKMET YOLCUSUNA20 Mayıs 2021 Perşembe 00:52
- Bir Dünyevileşme Biçimi: Dinin Araçsallaştırılması20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Bir Kuşağın Öyküsü20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Tevhidi Tedrisat İçinde Dini Eğitim Arayışı Olarak İmam Hatip Liseleri12 Nisan 2019 Cuma 20:08
- Cumhuriyet Modernleşmesi, Toplumsal Değişim ve Dil31 Ekim 2018 Çarşamba 17:34
- İslami Gelenekte Eğitim Ahlakı / Bedruddin İbn Cemaa El-Kinani21 Mart 2018 Çarşamba 07:48
- Bilal KARAKURTSEZAİ KARAKOÇ VE DİRİLİŞ NESLİ
- Ziya TEPELİYAKAT VE GÖREV SORUMLULUĞUNUN BİLİNCİ
- Hülya AKCEBEGAZZE:KIYAMETİN PROVASI
- Bilal AKGÜLELEKLERDEN ELENECEKSİN
- Cevdet BALLIGERİ DÖN (DEPREMLE BERABER OLUŞAN EĞİTİMCİ GÖÇÜ ÜZERİNE)
- Ahmet BELLİBAŞ KARANLIK BİR GÜNDÜZE UYANIRKEN
- Ebubekir AytekinCUMHURİYET ÖNCESİ SOSYAL YARDIM KURULUŞLARI VE SOSYAL YARDIMLAŞMA
- Yakup ÇETİNKAYASEYYİD CEMÂLEDDİN AFGANÎ
- Akif AKMAN JÖN TÜRKLERDEN BUGÜNE ALGI YÖNETİMİ DERSLERİ
- Mehmet ÖZELPOST TRUTH (GERÇEKLİK SONRASI) ÇAĞDA FİLİSTİN SORUNUNU KONUŞMAK
- Sabri KELEPÇEKAHTA ÇAYINA
- Bilge ÇAĞLANMODERN EĞİTİMLE DEĞİŞEN DİNDARLIK
- Veli KARATAŞ “AKLA VEDA” AKL-I SELİME DAVET
- Mehmet ALTUNÜLKEMİZDEKİ EĞİTİMİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |