Tarih Yazar İzimizi, Zalim Kıramaz Dizimizi

Tarih Yazar İzimizi, Zalim Kıramaz Dizimizi

Betül Bozgün*

Darbe, devletin emrindeki resmi askeri kurumlara mensup ya da kişilerin anayasal olmayan yollarla mevcut hükümeti devirmesi ve iktidara el koymasıdır.

Türkiye' de darbelerin tarihine baktığımızda neredeyse her on yılda bir darbe girişimlerine maruz kaldığımız görülüyor. Yapılan tüm düzenlemeler ve değişikliklere rağmen darbeler önlenemedi. Bu ardı kesilmeyen darbeler yüzünden hükümet koltuğunda oturanların bir kısmı korkuyla görevlerini ifa etmeye çalıştılar; hatta bu korkuyla görevlerinden el çekenler bile olmuştur.

Türkiye tarihinde darbeler 31 Mart Vakası ile başlar.  31 Mart Vakası 2. Meşrutiyetin ilanından sonra yönetime karşı yapılmış isyandır, bir darbedir. 2. Abdülhamit bu ayaklanma sonucunda tahttan indirilmiştir. Bu 31 Mart vakası Osmanlı ' nın yıkılış sürecini hızlandırmış, ülkeyi Batı'nın işgaline açık hale getirmiştir.

Ülkemiz tarihinde görünen ilk aleni darbe 27 Mayıs 1960 Demokrat Partiyi devirmek amacıyla yapılan askeri darbedir. Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatih Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan haksız yere idam edildiler. 1961'de Türkiye anayasası çıkarıldı. Bu darbeyle sağ- sol görüşçülerinin çatışmalarına zemin hazırlandı denilebilir.

12 Eylül 1980 darbesi sağ-sol, siyasi, ekonomik düzensizliğin yol açtığı darbedir. Kenan Evren, Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celasun gibi üst düzey askerlerin de destek verdiği darbe ile yönetime el konularak yapılan askeri darbedir. Süleyman Demirel başbakanlık görevinden alındı. Ülke yönetiminde değişiklikler yapılarak 1981 anayasası çıkarıldı. 50,4 milyar $ mal kaybına neden olarak büyük bir ekonomik düşüş olmuştur.

28 Şubat 1997'de post-modern olarak da adlandırılan MGK da alınan kararların zorunlu olarak uygulanmasıdır. Bu darbede başörtü yasağı gibi kararlar alınmıştır. Başörtülü öğrenciler okuldan atılmış başörtülerini çıkarmaları için zorlanmışlardır. 28 Şubat İslam'a yapılan bir darbedir.

Türkiye tarihi açısından son darbe ise 15 Temmuz' dur. 15 Temmuz FETÖ örgütünün ABD destekli yapmış olduğu darbe girişimidir. Bu darbe girişimiyle 31 Mart Vakasıyla başlayarak  ardı kesilmeyen darbeler bugün yeniden gündeme geldi. 15 Temmuz'un diğer darbelerden farkı Türkiye tarihinde darbeler siyasi iktidara yönelik olurken bu darbe ülkenin her kesimine yönelik oldu. Milletimiz birlik ve beraber olup meydanlara çıktı. 240 kişi şehit oldu.

Cuntacıların darbe yapmalarının en büyük sebeplerinden biri de İslam karşıtı olmalarıydı. 28 Şubat'ta ve daha önce ezan okunulmasına karşı çıkarak bunu kanıtladılar.  Yapılan tüm darbelerde ezan ve selâ okunulmasına izin verilmiyordu.

15 Temmuz'da millet ezan ve selanın durdurulmasına izin vermedi. Darbeciler bu ülkeye darbe yaparken şunu unuttular ezan ve selâ okunan her ülke vatandır ve o ülke bölünemez. Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş

”Bu ezanlar ki şahadetlerin temeli \ Ebedi yurdumun üstünde inlemeli”.

Evet! Türkiye darbelerin çocuğu... Ama milleti ayakta tutan tankların üstünde durmalarını sağlayan, havada yağan kurşunlara kendilerini siper etmeleri darbelere alışık olduğundan değil bizim “iman dolu göğsümüzdür”.

İslam yok oluyordu bu darbeyle. Kadın erkek çocuk genç yaşlı demeden herkes o gece o darbeye karşı son nefesine kadar direndi. İstanbul ve Ankara ' d a bulunamayanlar o gece orada bulunanlara imrendiler orada bulunmak için adeta can attılar. Üç buçuk soysuzun ülkemize planlamış olduğu hain girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Milletin tankıyla, silahıyla, F16'larıyla milleti vurarak bir şey elde edemeyeceklerini gördüler. Zulme karşı, haksızlığa karşı, zalime karşı boyun eğmeyeceğimizi onlara gösterdik. Bu millet ki ne güzel millet, komutanı ne güzel komutandır.

İslam yok oluyordu bu darbeyle. Kadın erkek çocuk genç yaşlı demeden herkes o gece o darbeye karşı son nefesine kadar direndi.  İstanbul ve Ankara’da bulunamayanlar o gece orada bulunanlara imrendiler orada bulunmak için adeta can attılar. Üç buçuk soysuzun ülkemize planlamış olduğu hain girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Milletin tankıyla, silahıyla, F16'larıyla milleti vurarak bir şey elde edemeyeceklerini gördüler. Zulme karşı, haksızlığa karşı, zalime karşı boyun eğmeyeceğimizi onlara gösterdik. Bu millet ki ne güzel millet, komutanı ne güzel komutandır.

Darbeci generali öldürdüğü için 30 kurşun yiyen Ömer Halis'i mi?

Gece pijamalı haliyle yatağından kalkıp eline bayrağı alan Akın Sertçelik'i mi?

Aynı gün doğan aynı gün can veren ikizleri mi?

Yoksa “Şehit düşmek için evden çıktım oğluma nasip oldu” diyen baba Selahattin Yalçın'ı mı anlatayım? Böyle insanlar olduğu sürece bu vatan bölünemez. İslam yok olamaz. Onlar yılmadan yıkılmadan direndiler bu ülke için canlarını feda ettiler. Yaradan adına can verdiler. Onları unutmayacağız. Unutturmayacağız. Milletimiz birlik ve beraber olup bu darbeyi durdurduysa artık aramızda ki ırk, din, siyasi görüşleri bir kenara bırakıp tek vatan tek millet tek bayrak olabiliriz. Sözlerimi İstiklal Marşının son kıtasıyla tamamlamak istiyorum.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlal; Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal

 *Kâhta Çözüm Temel Lisesi,11.sınıf öğrencisi