İSLAM DÜNYASI BATI UYGARLIĞI / MEVDUDİ

24.04.2015 00:07:42
İSLAM DÜNYASI BATI UYGARLIĞI / MEVDUDİ

 
İSLAM DÜNYASI BATI UYGARLIĞI

20. yüzyıla damgasını vuran, İslam dünyasını düşünceleriyle şekillendiren Pakistanlı büyük düşünür Mevdudi bu kitabında İslam medeniyeti ile Batı uygarlığını karşılaştırıyor. Yazar kitapta her iki medeniyeti çok yakından tanıyan, konuya hâkim ve orijinal tespitleri olan güçlü ve kendinden emin bir anlatımla olayları ele alıyor.
Kitabın alt başlıkları;
     — Fikri köleliğimiz ve sebepleri
— Garbın, İslam Halklarına hücumu kılınç kalem bir oldu
— Hindistan’da İslam Medeniyeti’nin çökmesi
  • Batı Medeniyetinin intiharı
  • Türkiye’de Şark ve Garp arsında çekişme
  • Yenileşmeciliğin Tutarsızlığı
  • Eğitim sistemimizdeki esas eksiklik
  
 
Üstat Mevdudi’ye göre, Medeniyetlerin, toplumların asıl yenilgisi veya asıl galibiyeti maddi olanı değil manevi olanıdır. Manevi galibiyet; bir milletin ilmi ve fikri yönden, diğer milletleri kendi düşüncelerine esir edecek şekle getirmesidir. Eğer bir medeniyet, kendi doğrularını, birikimlerini bir tarafa bırakıp başka bir uygarlığın değerlerini temel esas olarak alırsa bu o medeniyet için intihar demektir. Bir millet, bir medeniyet fiziki olarak yorulabilir, zayıflayabilir. Ancak düşünce, fikir olarak yenilgi kabul ederse tarihin çöplüğündeki yerini alır.

 
Batı Medeniyeti’nin temelinde çıkar ve madde sevgisi yatar. Bu yüzden Batı Medeniyeti var oldukça dine saldırı ve düşmanlığı devam edecektir.

 
Avrupa Uygarlığı, çürümüş kilise öğretisine karşı elde edilmiş bir zaferin ürünüdür. Bu yüzden ilim ve felsefe ehlinin kalbinde yaratıcıya ve bütün tabiatüstü varlıklara karşı bir düşmanlık saklıdır. Batı’nın aydınları, felsefecileri Allah’ın varlığını ispat eden delillerin eksikliğinden dolayı değil bilakis O’ndan, düşmanlarının sığınağı ve fikri özgürlüklerine muhalefet eden kilisenin İlahı olduğu için karşı çıkıyorlar. Bu yüzden Allah’ı merkeze alan her şeye karşı çıkan Batı Uygarlığı, Tanrı yerine kutsal olarak maddi ilmi, deneyi, aklı vb. esas aldı. Son birkaç yüzyıldır Batı Medeniyetinin bilim ve felsefecililerin en büyük amacı kâinatın (güya) kendiliğinden, bir takım rastlantılara vasıtasıyla meydana geldiğini ispatlamaya çalışmaktır. Allah’ı düşünce ve pratik hayatımızdan çıkarıp onun yerine ‘’hayvani hazzı’’ yerleştirmektir.

 
Yazar, 1920’lerde ABD’nin bütün güç, imkân ve kudretine rağmen (sözde) medeni ve bilgili halkı üzerindeki içki yasağındaki başarısızlığı ile Medine İslam Devleti’nin Kuran’ın birkaç ayeti ile bedevi Arap halkı üzerinde içki yasağının işlevselliğini kıyaslayarak Batı toplumunun acizliiğini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca bu minvalde ilahi olanın, imanı olanın, insani ve maddi olana üstünlüğünü vurguluyor.

 
Üstat Mevdudi’nin bu kitabında en ilginç ve orijinal bölümlerden biri de ülkemizle ilgili olanıdır. Cumhuriyet döneminin ünlü romancılarından ve aydınları arasında sayılan Halide Edip Adıvar, o yıllarda Hindistan’a gidip bir dizi konuşma yapıyor. Mevdudi, bu konuşmaların metinlerini esas alarak Halide Edip Adıvar’ın düşünceleri üzerinden ülkemizi değerlendiriyor. Bu arada Halide Edip İstanbul Kız Amerikan Koleji mezunudur.

 
Mevdudi’ye göre; Halide Edip Adıvar kalben Müslüman olmakla birlikte zihnen batılıdır. Dolayısı ile dünyaya, olaylara, Türk ve İslam milletine Avrupa dürbünü ile bakmıştır. Fikir dünyası batı kalıpları ile şekillenmiştir. Kalbine ne kadar şark ve İslam sevgisi işlemiş ise de, zihin dünyasına o kadar Batı tutkusu yerleşmiştir.

 
Yukarıdaki tespitler Tanzimat sonrası özellikle de Cumhuriyet dönemi batıcı Türk aydınını iyi tanımlamaktadır.

 
Mevdudi’ye göre; Orta Asya’nın Bedevi Türklerini terbiye eden, onlara medeniyet elbisesi giydiren, dünyayı yönetme güç, kudret ve yeteneğini veren, onları insanlık için yıkıcı değil yapıcı bir millet haline getiren Kurani ve peygamberi öğretidir.

 
Ayrıca kitaptan öğreniyoruz ki Pakistan ve Hindistan Müslümanları Türkiye ve Türkiye’deki olaylar, hakikatler, İslami düşünür ve düşünceler hakkında eksik bilgi sahibidirler. Örneğin Mevdudi gibi biri bile, Türkiye’yi bir Sait Nursi, M. Akif vb. değil, Halide Edip Adıvar gibi İslamcı mahalleye uzak biri üzerinden değerlendirmek zorunda kalmıştır.

 
Sonuç itibariyle kitap, 200 sayfa hacmi, seviyeli bir üsluba sahip, 1989 yılı basımı ve kullanılan bazı kavramlar açısından, medeniyet alanında bir ön okuma olabilecek bir eser.

Kitabın Adı: İslam Dünyası Batı Uygarlığı
Yazar: Ebu’l Ala Mevdudi
Arapçadan Çeviri: Çetin Manisalı
 
Yayınevi: Adım Yayıncılık


 
                              Mehmet Emin Fırat


Bu haber toplam 3757 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.