ÇOCUKLARA DİNİ KORKUTARAK DEĞİL SEVDİREREK ÖĞRETİN

25.03.2015 17:03:22

ÇOCUKLARA DİNİ KORKUTARAK DEĞİL SEVDİREREK ÖĞRETİN

Çocuklara Dini Korkutarak Değil Sevdirerek Öğretin

Sevgi ve inanma kavramı çocuğun fıtratında var olan bir duygudur ve çocuğun kendi iradesi dışında oluşur. Çocuk çevresindeki insanların telkinlerinden çok, gördüğü ve duyduğu şeylerin tesirinde kalarak bir kişiliğe kavuşur. Ancak dini mevzular anlatılırken yapılan bazı yanlış söz ve tutumlar, çocukta dine karşı korku ve nefret oluşturur.

" Allah seni cehenneme atar , seni yakar. "

Bu konuyla ilgili yazı yazmak istememin sebebi işte bu cümle... Geçen gün sınıfımda iki öğrenci kendi aralarında konuşurken kulak misafiri oldum; daha 5 yaşındaki çocuk, arkadaşına bu cümleyi söylüyordu"Allah seni cehenneme atar , seni yakar". Hangi çocuk kendisini cehenneme atacak olan bir Allah a severek bağlanır ki? "Namaz kılmayanları Allah cehenneme atar, Allah küfreden çocukları sevmez, Allah anne babasına bağıran çocukları taş yapar…" Bu ve benzeri ifadeler çocuklarda dine karşı öfke ve nefretten başka hiçbir şeye sebep olmaz.

Buluğa ermemiş bir çocuğa cehennem kapıları kapalı olduğuna göre, onu cehennemle korkutmak ne kadar doğru ki? Dinin cezalandırıcı ve korkutucu özellikleri yerine , güzelliklerin anlatılması bu yaştaki çocuklar için daha doğru olmaz mı ?

"Yapılan araştırmalar, çocukların küçük yaşlardan itibaren dine karşı büyük bir ilgi ve istek duyduğu ortaya koymuştur." Peygamber efendimizin ifadesiyle " her doğan çocuk, İslam fıtratı üzere doğar " yani Allah a iman edecek bir karakterle dünyaya gelir.

Çocukla iletişim kurarken, konuya çocuğun bakışı ve mantığı üzerinden bakılmalı ve konu basit bir dille ifade edilmelidir. Çocukların dini konularla ilgili soruları geçiştirilmemeli, yaşına uygun cevaplar verilmelidir. Çocuğun soruları cevapsız bırakılmamalı, mutlaka doğru cevaplar verilmelidir. Ayrıca dini konularda bir şey anlatılırken veya ibadetlere alıştırırken, onun oyun çocuğu olduğu asla unutulmamalıdır. Çünkü çocuklar ibadetleri de oyun olarak algılarlar. Anlatıma dayalı bilgiler yerine model olma yolu tercih edilmelidir. Hani bir söz vardır " Lisan-i hâl, lisan-ı kâlden üstündür ". Yani insanın hal ve hareketi , sözünden daha etkilidir.

Anne baba namaz kılmanın güzelliğini anlatmak yerine öncelikle kendisi namaz kılabilir. Ya da günde beş vakit dinlediğimiz ezanı duyduğumuzda toparlanarak , Tv izliyorsak sesini kısarak ezana duyulan sevgi ve saygı çocuğa hissettirilebilir. Bizim bu fiili davranışlarımız çocuğun mutlaka ilgi alanına girecektir.

Çocuk büyütmekle, çocuk yetiştirmenin arasındaki farkı iyi anlamalıyız. Çocuk yetiştirmenin, bilinçli bir süreci ve bu süreçteki kararlı çabaları gerektirdiğini bilmeliyiz.Daha sonra da kesinlikle şunu bilmeliyiz ki insan sevdiğine yaklaşır, sevdiğinin yolunda gider. Çocuğa Allah ı sevdirmeliyiz, sevdikten sonra gerisi çok kolay olur.

Hacer Söner Ünsal

Bu haber toplam 3346 defa okunmuştur

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yorumlar

Misafir

2 Nisan 2023 Pazar 05:08

05:08

Çok faydalı bir makale çok teşekkür ediyorum<3

95.70.207.233

Diğer Haberler