ÜSTAD SEZAİ KARAKOÇ VE BİR HASBİHAL / Köşe Yazısı - Ziya TEPE

15.06.2022 00:26:40
Ziya TEPE

Ziya TEPE

 ÜSTAD SEZAİ KARAKOÇ VE BİR HASBİHAL

Üstad Sezai Karakoç’un Diriliş Dergisi, “İnanç, Düşünce, Edebiyat ve Siyaset Dergisi” başlığı altında yayınlanırdı. İnsanların zihin dünyasını önemli ölçüde kuşatan, bu alanlarda aydınlatan, ufuk veren, yeniden ihya eden ve adeta dirilten yazılar yayınlanırdı dergide. Yazılan yazılar dikkatimi çektiği için dergiyi ilgi ile takip ediyordum.

Diriliş Dergisi’nde önemli İslam klasikleri ve İslam düşünürlerinin düşünceleri işlenirken diğer taraftan Batı dünyasının klasikleri, düşünce ve düşünürleri de ele alınırdı. İslam dünyasının sorunları ile ilgili yazılar yayınlanırdı. İslam dininin manevi ve tasavvufi yönü de ihmal edilmiyordu. İnsanın yaratılış gayesi üzerine içten duygularla şiirler yayınlanırdı. Ülkemizde İslamcı kesim siyasetten uzak dururken Diriliş Dergisi’nde siyasetle ilgili mevzular ele alınırdı. Kısaca dergide yayınlanan yazılar İslam kültür ve medeniyetinin yeniden dirilişini sağlamaya yönelikti.

Temennimiz odur kiyeniden dirilişimize büyük katkı sağlayacak olan bu düşünce ve kültür hazinesi mesabesinde olan Diriliş Dergisinin bütün sayılarının yeniden yayınlanarak halkımızın hizmetine sunulmasıdır.

1979 yılında İstanbul’da İlim Yayma Cemiyeti’nin öğrenci yurdunda ikamet ederken Diriliş Dergisi ile tanıştım. Maddi imkânlarımın elverdiği ölçüde dergiyi alıp okuyordum. Daha sonraki yıllarda da Diriliş Dergisi’nin çıkan sayılarını ve Sezai Karakoç’un yayınlanan kitaplarını alıp okumaya çalıştım.

Siyaset alanının muazzam imkân ve yetkilerinin bilincinde olan üstad Sezai Karakoç, önce Necmettin Erbakan Hoca’nın kurduğu Milli Selamet Partisi ile irtibata geçti. Umduğunu bulamayınca da Diriliş Partisi’ni kurmak zorunda kaldı.Ülkemizde ve İslam dünyasında emperyalist güçlerin Müslümanları siyasetten uzak tutmaya ve var güçleriyle kendi çıkarlarına uygun partileri destekleyerek; tahakkümünü sağlamaya çalışırken;elbette Üstad Sezai Karakoç mevzuya ilgisiz kalamazdı. Kalmadı da.

Bir ara birkaç arkadaşla birlikte Üstad Sezai Karakoç’u Cağaloğlu’ndaki mekânında ziyaret etmiştik. Arkadaşlardan biri Erbakan Hoca’nın partisinden niye ayrıldığını ve Diriliş Partisi’ni niye kurduğuna dair bir soru yöneltmişti. Bu soruya Üstad: ”Ben parti vasıtasıyla ülkemin insanlarına yüce hedefleri için hizmet etmek istiyordum. Ancak Erbakan Hoca benim bir köşede oturup şiir yazmamı istedi. Benim gayem partiye gelerek şiir yazmak değildi “ dedi. Üstad bir saate yakın merhum Erbakan Hoca’dan dert yanmıştı.

Üstadın dert yandığı bir hususta çevresinde yetiştirmiş olduğu insanların kendisini terk etmesi, dava ve hizmetinde yalnız bırakmaları… Ayrıca bazı partilerinkendi çevresindeki bazı insanları da devşirmeye çalıştığını anlatmıştı.

Üstad çok sade bir hayat yaşıyordu. Dünya malına ve mevkiye itibar etmiyordu. Daha önce bulunduğu resmi görevlerinden istifa ederek kendisini tamamen İslam davasına adamıştı. Yakın dostları ayakkabısının altının delik olduğunu, kırık olan gözlüğünü bir tel ile bağladığını anlatıyorlar.

Şayet Üstad’ın mal ve mevki zaafiyeti olmuş olsaydı; ülkemizde güzide bir şahsiyet ve büyük bir mütefekkir de olmazdı. Bütün büyük şahsiyet, bilgin ve âlimlerimiz dünya malına, makam ve mevkiye düşkünlüğü yoktu. Onların güçlü kişilikleri ve itibarlarının bir mihenk noktası da budur.

Günümüz Müslümanlarına gelince, öyle güruhlar oluşmuş yada oluşturulmuş ki, güya kendi menfaatleri için, makam ve nefisleri uğruna, dinini, ahiretini,izzetini, vatanını, Müslümanları, rahatlıkla arkalarında bırakabiliyorlar. Müslümanların ve İslam dininin düşmanlarının yanında yer alabiliyorlar. İşte bir tarafta Sezai Karakoç gibi müminler diğer taraftan da bu Müslüman kimlikli kişiler!?

Müslümanlar öncelikle kendilerine ait kültür ve kaynaklardan beslenmelidir. Müslüman âlim, bilgin ve aydınlarının yazdıklarını okumalıdırlar. Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde eğitim ve öğretim metodu budur. Bu konuda bazı ülkeler büyük taassupluk gösteriyorlar. Mesela ABD nin ortaöğretim için seçilen 100 temel eserden Müslümanlara ait hiçbir klasik mevcud değildir.

Ülkemizin son dönem birikim ve deneyim sahibi örnek mütefekkirlerinden biri olan Sezai Karakoç’un yazdıkları bizler açısından büyük önem arz etmektedir. Kâhta İlim Yayma Cemiyeti Şubesi ile Biruni Kitap Kahve müntesiplerinin okuyup kritiğini yaptığı kitapların arasında Üstad Sezai Karakoç’un kitaplarınında ayrı bir önemi bulunmaktadır. Bu kitaplardan bazıları: “Çıkış Yolu 1-2-3”, “Düşünceler 1-2” ve “Diriliş Neslinin Amentüsü” dür.

Üstad Sezai Karakoç’un İslam kültür ve medeniyet davasına yapmış olduğu hizmetlerden, verdiği emeklerden dolayı şükranlarımızı sunuyor, hayırla yad ediyoruz.

 

Bu yazı toplam 1372 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.