-
Ben dilenci değilim
-
Biliyorum
-
Benden ne istiyorsun
-
(ağlıyor) ekmek
Ekmek kavgası soylu bir kavgadır ama büyükler için. Küçücük bir çocuğun savaşın ortasında hem onur hem ekmek kavgasına tutulması tahammül sınırlarını aşan bir şeydir. Sahiden batı medeniyeti tek dişi kalmış bir canavar bir hırsızdır.
Bazen lal olmak istersin. En azından mükellefiyetlerinden kurtulmuş olmak için bir nebze hafiflemek için. Ama okuduğun ayetler seni sorumluluk bilincine davet eder. Takvanın ağır ama izzetli duruşunu özlersin. Allah’ı bırakmak ile Allah’a bırakmak arasındaki o ince çizgide sınanırsın. Gazaba uğrayanlar veya sapıtanlardan olmamak için Allah’a yalvarırsın. Bu çağda sırat-ı müstakime giden yolların izini yeniden karış karış sürmeye niyetlenirsin. Kapı kapı dolanırsın ben dilenci değilim birazcık hikmet lütfen dersin. Birazcık hikmet.
Gemiler Gazze’ye dümen kırar sen içine. En azından insanlıktan ümidin kesilmemiş olması bir nebze olsun ferahlatır yüreğini.
Eskiden katılamadığım çalışmalar bükerdi boynumu. Şimdi öyle değil hepsinde benimde selamım var Mavi Marmara’dan bu yana her limanda beklerim ben o gemileri gitmesem de görmesem de beklemeyi bilirim ufuktan gelecek yelkenlileri.
Harf harf hece hece bir Nuh’un gemisi inşa edip binmekse mesele oturdum işte bende klavyenin başına.
Bütün bu kalakalışlarımıza Rabbim sen merhamet gönder bizi bırakma bir başımıza. Amin.
-şehadet mi annem mi? Bende bilmiyorum ikisinin kıyası çok zor?
Yıllar yıllar önce bu cümleler bağladı beni Kudüs’e
Bir şehidin cebinden çıkan son satırlar
Şimdi diyorum ki
Ya Rab kalbimiz kurudu
Yok mu bu uğursuz gecenin sabahı
Yok mu bu kuyunun bir çıkışı
Ne olur yeniden hayat bahşet bizlere
Vallahi tüm kusur bizde
La ilahe illa ente subhaneke inni kuntü minezzalimin
Lütfen isabet ettir oklarımızı zalimlerin inlerine. Vesselam.