Kâhta’da İlahiyat Okumaları Programı

1.12.2018 19:32:28
Kâhta’da İlahiyat Okumaları Programı

Kâhta’da İlahiyat Okumaları Programı

İlim Yayma Cemiyeti Kâhta Şubesinde Hanımlara yönelik İlahiyat Okumaları başlığında iki haftada gerçekleşecek bir program başladı.

Kitap tahlili-analizi formatında yapılan program, konuya-alana ilgi duyan herkesin katılımına açık.

İlim Yayma Cemiyeti Şube merkezinde yapılan programın bu haftaki konusu İmam-ı Gazali’nin El Munkız Mine’d Dalal (Dalaletten Hidayete) kitabı oldu. Her programda farklı kişilerin sunum yaptığı çalışmada bu haftaki sunum İlahiyatçı Muhsine Koç tarafından yapıldı.

Koç, şunları söyledi: ”Gazali 1058 yılında İran’ın Horasan Bölgesindeki Tus(Meşhed) şehrinde dünyaya gelmiş, 1111 yılında aynı yerde vefat etmiştir. Zamanının en büyük âlimlerindendir. Nizamiye medresesinin başındadır. Yıllar süren hocalığı sonrasında kendisini ve hayatını sorgulamaya başlar. İçinde oluşan şüphe büyür ve onu önce bunalıma sonra hastalığa sevk eder. İlk şüphesi eşyanın hakiki mahiyetidir. Bu sorun onu daha temel bir soruyu kendisine sormaya iter. Akıl ve duyu ile elde edilen bütün bilgileri sorgulamaya başlar.”

Gazali’nin bu kitabı kendisine mektup yoluyla ilimlerin sırlarını, gayesini ve mezhepleri soran bir arkadaşına cevap niteliğinde yazdığını belirten Koç, Gazali’nin gerçek bilginin, ilmin peşinde olanları dört gruba ayırdığını bunların da: Kelamcılar, Filozoflar, Talimiyyeciler ve Mutasavvıflar olduğunu ifade etti.

Koç konuşmasına şöyle devam etti: ”Gazalinin bu ilimleri araştırma yönteminde temel aldığı bir felsefe vardır ki o da ilimlerin özünü kavramak ve bunun için de o ilimle ilgili ne kadar bilgi varsa bulmak, kitap varsa okumak o düşüncedeki insanlarla konuşmak ve soru sormaktır. Hiçbir ilmi ya da karşıt görüşü onunla ilgili bilgiye, derinliğe sahip olmadan eleştirmemiştir. Bu kitapta Gazali bütün ilimleri araştırdıktan, konuyla ilgili tüm kitapları okuduktan sonra bazı yargılara varır. Kelamcıların ana hedefinin ehlisünnet itikadını savunmak olduğunu ve bu ilmin onun hastalığının ilacı olmadığı kanaatine varır. Felsefeye hâkim olduktan sonra da içinde bazı hakikatleri barındırmakla beraber bozuk bir düşünce yapısına sahip olduğunu ortaya çıkarır. Felsefenin her şeyin akıl ile bilinebileceği görüşünü reddeder ve akılla kavranamayacak şeylerin olduğunu savunur.

Onun zamanında halk arasında yaygınlaşmış olan diğer bi ilim mercii de Talimiyyecilerdir. Talimiyyeciler, hakikatin ancak masum bir imamım öğretmesiyle bilinebileceğini savunur. İmam Gazali, Talimiyyeciler risalelerini, görüşlerini araştırır, eskiden onların içinde olanlarla konuşur ve sonuç olarak bunların da yanlış yolda oldukları sonucuna varır. En sonunda tasavvufa gelir ve tasavvufun ilim ve amel olmak üzere iki boyutlu olduğunu görür. Kendisine kolay geldiği için önce ilimle başlar ve tasavvufla ilgili tüm eserleri okur ve tasavvufun hal ilmi olduğunu görür ve tecrübeyle elde edilecek şeyler olduğunu söyler. “

Program, bir sonraki program ile ilgili yapılan planlama ile sona erdi.

Bu haber toplam 5753 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.