Yabancı El Sendromu / Köşe Yazısı - Bilal AKGÜL

8.06.2019 11:33:24
Bilal AKGÜL

Bilal AKGÜL

Yabancı El Sendromu

Kaynaklar, Yabancı El Sendromu (alien hand syndrome) için, kişinin ellerinden birisinin bireyin bilincinden bağımsız, kendi bilinci varmış gibi hareket etmesine sebep olan nörolojik bir hastalık olarak ifade eder. Yani, kişinin iki elinden biri, kontrolsüz olarak hareket eder; ancak bu hareket kasılma, fırlama gibi anlamsız hareketler değildir.

Tıpkı beyin kontrolünde, sanki kişi gerçekten isteyerek hareket ettiriyormuş izlenimi verir. Zira gerçekten de elin hareketlerini beynin yarımkürelerinden biri kontrol eder; ancak o yarımkürenin kontrolü kişinin kendisinde değildir. Sendrom, genellikle sara hastalarının belirtilerinin ortadan kaldırılması için beynin iki yarımküresinin cerrahi bir operasyon ile ayrıldığı bireylerde gözlenir. Aynı zamanda diğer beyin ameliyatları, inme ya da enfeksiyonlar sonucu oluşabilir.   

Şöyle de söyleyebiliriz: Kendi eliniz kontrolünüzden çıkarak, boğazınızı sıkmaya veya vücudunuzun diğer organlarına zarar vermeye başlıyor. Diğer elinizle onu durdurmaya, zararından korunmaya, kendinizi kendi ‘yabancılaşmış organ’ınıza karşı korumaya çalışıyorsunuz. 

Bireyin ruh sağlığı ile ilgili bu açıklamanın sosyal ve siyasal olayların tahlilinde de belli bir oranda kullanılabileceği kanaatindeyim. 

Fiili sömürme döneminin bitmesinden sonra Batı, ülkeler üzerindeki hâkimiyet düşüncesinden vazgeçmemiş, ‘dışarı’dan yönetme yerine ‘içeri’den yönetme dönemine geçmiştir. Kendi kültür ve dünya görüşü ile yetiştirdiği kişiler Batı adına ülkede yönetimi tekellerine almış, hegemonyasını ülke yerlilerinden devşirdiği kalbi yerli aklı batılı, ya da vücudunun belli organları beyninin kontrolünden çıkmış kişilerce yürüttü.

Bunda ülke içinde kurulan Batı merkezli eğitim kurumlarının önemli bir etkisi oldu. Osmanlının son dönemlerinde palazlanan bu kurumların gerek müfredat olarak gerekse faaliyet alanı olarak Batılı bir anlayışın oluşumuna-gelişimine önemli bir katkısı olmuştur. 

Erzurum Kongresinde Amerika mandasının istenmesinin, ciddi bir tartışma konusu olmasında sadece Amerika’nın istikbal vadeden bir görüntü çizmesinin etkili olmadığı aşikârdır. Uygur Kocabaşoğlu’nun da vurguladığı üzere misyonerler aracılığı ile kurulan okulların ve bu okulların bünyesinde yapılan sosyal ve kültürel çalışmaların bunda önemli bir etkisi olmuştur. 

Kendi koşullarında bağımsızlığı hayati derecede önemli gören zamanın yönetici elitleri, yabancı okulların oluşturduğu atmosfere kerhen de olsa destek vererek Batı referanslı bir anlayışın rağbet görmesine katkıda bulunmuşlardır. Öyle ki, senin vücudunun bir parçası olan elin boğazını sıkmaya, sana zarar vermeye başlıyor.

Toplumları her bakımdan esiri eden, yozlaştıran anlayış, yerel kültürleri, dinamikleri dışlayan ithal anlayışlardır. Özellikle yerel kültürel renkleri ve motifleri Batılı zihnin argümanları ile kullanan ‘yapı’ların tahribatları hem daha çok hem de daha derin olacaktır. Bu durum dinler için de geçerlidir. Hangi niyetle yapılırsa yapılsın dinin berraklığına halel getirecek her anlayış, dinin yozlaşmasının yanında dünya görüşünün istikametinde tutarsızlıklara kapı aralayacak, dinin müntesiplerini çelişkili davranmaya sevk edecektir.

Bu tutarsızlık veya beyin-el koordinasyon bozukluğu bize Yabancı El Sendromu ile ilgili açıklamayı çağrıştırmaktadır: Şekil, davranış, konuşma, hatta yer yer refleksler yerli bir görüntü oluştururken, aklı harekete geçiren, düşünce ufkuna rengini veren bünyeye yabancı bir mekanizmadır.  

Gerek ülkenin gerekse toplumun değerleriyle barışma, medeniyetiyle hemhal olmasının söz konusu olduğu her durumda bu yabancı el devreye giriyor; bazen rejim krizi çıkararak, bazen gidişatı yıkım olarak görerek, bazen de din algısını dayatıp, gidişatı sekteye uğratarak topluma istikamet tayin etmeye çalışabilmektedir.

El sana ait. Oynadığı rol yabancı. Biraz da şu: Ağacın kurdu ağaçtan olmazsa ağacı çürütmez. Bugün İslam Dünyasının genelinde yaşanan krizlerde yabancı elin önemli rol oynadığı söylenebilir. Adının Hüsnü, Hüseyin, Abdullah, Zeynel Abidin olmasına bakmadan, yönetim anlayışının, hizmet yöneliminin neye tekabül ettiğini bilmek, yabancı eli bilmenin (teşhisin), olası zararlarından korunmanın olmazsa olmazıdır.

Yenilgi psikolojisinin yarattığı medeniyetine karşı aşağılık duygusunun kaynaklık ettiği yabancı el sendromunun Batı’nın diğer ülkelerdeki egemenliğinin sigortası olduğunu belirtmek sorunun önemini açıklar kanaatindeyim. Birçok alana sirayet eden bu anlayışın bünyeden atılması (ya da hastalığın iyileşmesi) hayatın her alanında medeniyetimize dönüş hareketi ile mümkündür.

 

Bu yazı toplam 1584 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.