Sezonun Son Adab-ı Muaşeret Programı: Toplantı Adabı

 Sezonun Son Adab-ı Muaşeret Programı: Toplantı Adabı 

İlim Yayma Cemiyeti Kâhta Şubesi Hanımlar Komisyonunun organize ettiği ve sezonun son programı olarak gerçekleştirilen Adabı Muaşeret dersleri yoğun bir katılımla noktalandı. Program, toplumumuzda önemli bir rol oynayan hanımlara Adab-ı muaşeret dediğimiz hayatımızın tamamını kapsayan, insanlarla olan ilişkilerin kalitesini belirleyen kurallar hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak, bu kurallara Kur’an ve sünnetin bakışını ortaya koyarak gündelik hayatta basit gibi görünen davranışların İslami yönünü ortaya koyarak bilinç oluşturma amacıyla düzenlendi. Katılımcıların her program sonrası olumlu dönütleri, daha dikkatli davranma noktasında motive oldukları ve her ay giderek artan bir katılımcı kitlesi programın bir yönüyle hedefine ulaşıldığını ortaya koymuştur.

Konuşmacı olarak İlçe Vaizesi Berra Çevik'in katıldığı Adabı Muaşeret ’in bu son programında ise  “Toplantı Adabı” konusu işlendi.

Vaize Berrak Çevik: “Bir konuyu görüşmek veya sohbet etmek gibi amaçlarla bir araya gelen insanların uymaları gereken bir takım kuralları vardır. Bunların ilki bir topluluğa giren kimsenin orada bulunanlara selam vermesidir. Selam, Müslümanların birbirleriyle karşılaştıkları zaman, karşılıklı olarak sağlık ve esenlik dileklerini sunmalarıdır. Selam, İslam ahlakı terimidir. Müslümanlar arasında bir dostluk ve iyi niyet işareti olan selamı, vermek sünnet almak farzdır. Selam verildiği takdirde alamayacak olanlara selam vermek doğru değildir. Örneğin; Namaz kılanlara, Kur’an okuyanlara, hutbe dinleyenlere, yemek yiyenlere… gibi. Selam, Allah'ın ismi olduğundan Allah'ın adını anmanın uygun olmadığı yerlerde de selam verilmez. Tuvalettekine, hamamdakine gibi. İslam toplumu içerisinde selamı yaymakta sünnettir. Müslümanların kalplerinin birbirine ısındırılması bakımından da son derece önemlidir. Sadece dışarıda değil evde de selam verilmelidir.” sözleriyle konuşmasına başladı.

Vaize Çevik “Sohbet meclisinde oturanlar dışarıdan gelen kişiye ilgi göstermeli ve ona yer göstermelidir. Gerekirse kendi kalkıp yer vermelidir. Müslümanlar meclislerde birbirlerine nezaketen yer vermeleri aralarındaki sevgi ve muhabbeti arttıracak bir adaptır. Her zaman olduğu gibi toplantılarda da büyüklere saygı gösterilmeli daima üst tarafa oturtulmalıdır. Toplantıya yeni gelenlerde kendilerine yer gösterilmesini beklememeli ve boş buldukları yere oturmalıdırlar, orada oturanlarda iki kişinin arasını açarak ortalarına oturmamalıdır. Oturma şekline dikkat etmeli edep kurallarına dikkat ederek oturmalıdır.” Dedi.

Vaize Çevik “Meclis içindeki herkese değer vermeli söz ve davranışlarınızla insanları üzecek davranışlardan uzak durmamız gerekir. İyi kimselerle, âlimlerle, bize örnek olacak kimselerle beraber olmalıyız. Meclisten ayrılmak isteyen müsaade isteyerek ayrılmalıdır. Herhangi bir toplumda bir araya gelen insanlar orada Allah'ın adını anmadan ayrılırlarsa vebal altında kalırlar. Meclislere gitmeden önce duş almış olmak, toplantılarda giyim kuşama dikkat etmek temiz olmak gerekir. Üstü başı dökülen sahabeye Efendimiz sorar “Malın var mı? Nelerin var?” diye adamda develeri, hizmetçileri vs. olduğunu söyler. Efendimiz de “Madem malın var Allah verdiği nimeti kulunun üstünde görmek ister,” hadisini açıkladıktan sonra çeşitli örnekler de vererek sohbeti sonlandırdı.                                                                              

Program yoğun bir soru-cevap faslı ile sona erdi.