M.Sadrettin Hoca: “İnfaksız Bir Toplumun Bir Müminin Yaşaması Mümkün Değildir”

20.05.2020
M.Sadrettin Hoca: “İnfaksız Bir Toplumun Bir Müminin Yaşaması Mümkün Değildir”

M.Sadrettin Hoca: “İnfaksız Bir Toplumun Bir Müminin Yaşaması Mümkün Değildir”

Diriliş Kitap Kahve’de konuşmacı olarak M.Sadrettin Günay Hoca’nın katıldığı Regaip Kandili programı gerçekleştirildi.

M.Sadrettin Hoca özetle şunları söyledi: ”Kıymetli kardeşlerim sevgi ve saygıdan daha büyük bir şey olamaz. Sevgi ve saygı mümin ve Müslüman için en büyük farzdır. Sevgi, insanları Allah'a götürür. Ama bu sevgiyi yorumlarken şu ayeti unutmamamız lazım;” Ey Muhammed o ümmetine insanlara söyle ki siz gerçekten Allah'ı sevdiğinizi söylüyorsanız iddia ediyorsanız Muhammed'i seviniz ki Allah'ı sevmiş olasınız”

Dil ile insan birbirini sevemez. Bana seni çok seviyorum diyeceksiniz sonra yapmacık, göz boyama davranışlar yapacaksınız, bu sevgi değil. İnsan sevdiği için her şeyi yapar, bir sevgi varsa bir şey için, senin azalarından, davranışlarından ortaya çıkması lazım. Elinden sevgi belli olacak, dilinden sevgi belli olacak, kalbinde sevgi belli olacak, infakında sevgi belli olacak, değerli kardeşlerim.

Allah İnsanları infaka çok davet ediyor. İnfaksız bir toplumun, bir müminin yaşaması mümkün değil, bunu Kur'an diyor. Varlık insanı şımartıyor, insanın başına bela oluyor. Onun, şunun, bunun malına göz dikme.” Dünyadaki nasibini ara” . Herkesin bir mesleği işi var. Kimisi tarlasını ekiyor, kimisi öğretmen, kimisi işçidir, kimisi doktordur vesaire yani rızkın kapıları çoktur değerli kardeşlerim. Şerefli kazanmaya çalışsan rızık kapıları çok. Öyleyse buradaki “nasibini ara “ bir kenara çekilme, e bana bu kadar üzüm yeter. Hayır, çalışacaksın, çalışmak bir ibadettir ama namuslu ve şerefli çalışmak şartıyla. Ondan dolayı “Dünyadaki nasibini unutma” ama Allah sana nasıl ikram ettiyse bazı şeylerde, parada pulda, varlıkta sen de Allah'ın sana verdiği nimetleri hatırla ya iyilikleri, güzellikleri başkaları için yapmasını bil diyor.

Aziz kardeşlerim, önemli bir misafiriniz olduğunda hazırlık yaparsınız, mevsimler değiştiği zaman yazlık kışlık hazırlığı yapıyoruz. Öyleyse Ramazan ayı öyle bir aydır ki o ay girmeden önce bu aylarda kendisine daha bir çeki düzen verecek, Ramazan Ayı'na bir hazırlık yapacağız. Bu aylarda tutacağımız oruçlarla kendimizi oruca alıştıracağız. Başından sonuna kadar öyle bir uygulamada İslam'da yok.  Ramazan ayına seni zayıf düşürecek, bu iki ay üst üste oruç tutmak caiz değil. Sizin tuttuğunuz oruç bu aylarda Ramazan ayına yetiştiremeyecek ve tehlikeye düşürecekse haram bile olur. Ayın başında, ortasında ve sonunda kuvvetin varsa çok çok tutmak istiyorsan, Davut Aleyhisselam ‘ın orucunu tut bir gün tut bir gün tutma.

Öyle ise bu aylarda orucu çoğaltmamız lazım. Otuz gün oruç tutacağımız Ramazan ayına alışalım diye hayırların arttırmaya çalış bu aylardan itibaren daha fazla ver, infak et. Ramazan ayında külli cömert ol, bütün iyilik kapılarını mahrum olan insanların üzerine aç, zekât ile fitre ile sadaka ile iyilikler ile insanlara ikramınla, elindeki ekmeği başkalarıyla paylaşımla.”

Program soru cevap faslı sona erdi.



Bu haber toplam 1026 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.