Yeni Bir Eğitim Modeli / Köşe Yazısı - Cevdet BALLI

11.11.2018 19:50:52
Cevdet BALLI

Cevdet BALLI

 Yeni Bir Eğitim Modeli

(Ülkemin Gençleri İçin Güzel Bir Gelecek Hayal Ediyorum)

Eğitim bir toplumu muasır medeniyetler seviyesine çıkaran en büyük değerdir. Eğitime değer verdiğimiz oranda gelişiriz ve büyürüz. Gelişmiş toplumlar bu değerin kıymetini bildiklerinden, bütçelerinin büyük bir kısmını eğitime ayırmışlardır. Bu toplumlardaki eğitim sistemlerinin en önemli özelliği eğitimin milli olmasıdır. Nesilleri ve toplumu ayakta tutacak ve onları geleceğe hazırlayacak eğitim sistemi, kökleri geçmişte olan ve modern teknolojiyle yapılacak eğitimdir. Toplumun özü ile barışık olmayan eğitim sistemi yamalı bohça olmaya mahkûmdur.

Eğer 20-30 yıl eğittiğiniz insanlar hiç çekinmeden halkının üstüne bomba yağdırabiliyorsa bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir. Aynı şekilde yıllarca yetiştirdiğiniz insanlar en küçük zorlukta ülkesine ve insanına düşman kesiliyorsa insanları iyi eğitemiyorsunuz demektir.

Eğitim sistemini iyileştirmek istiyorsak öncelikli yapmanız gereken şey sorunlarımızı tespit etmemizdir. Nasıl bir eğitim sistemimiz olmalı? Nasıl bireyler yetiştirmeliyiz? Yetiştirdiğimiz bireyleri niçin yetiştireceğiz? Sorularına cevap verecek bir Eğitim sistemi oluşturmak zorundayız. Ve her bireyi de ilgi duyduğu alanda yetiştirmeliyiz. Yoksa 20 yaşına kadar eğittiğiniz gençleri sokağa bırakmaktan başka çareniz kalmayacaktır. 20 yaşına kadar eğittiğimiz- eğittiğimizi sandığımız- gençlerin ne bize ve nede kendilerine bir faydalılarının olmaması ne acıdır değil mi?

Peki ne yapmalıyız? Öncelikle yapılması gereken temel kalıplardan sıyrılıp doğru bir şekilde öz eleştiri yapmalıyız. “Biz neyi yanlış yaptık” sorusunu sormaktan vaz geçip yeni bir eğitim sistemi üretmeliyiz. Sadece masa başı çözümlere kulak vermemeliyiz. Anadolu’nun tüm köşelerine kadar gidilmeli ve insanlara sormalıyız. Siz bir Adıyamanlı olarak nasıl bir eğitim sistemi istiyorsunuz? Siz bir Rizeli orak nasıl bir eğitim sistemi istiyorsunuz? Ve siz Hakkârili ve siz İzmirli vatandaşım siz nasıl bir eğitim sistemi istiyorsunuz diyebilmeliyiz. Ve eğitim sistemimizi buna göre yani kendimize göre şekillendirmeliyiz. Kültürümüz ve değerlerimizle uyuşmayan bir eğitim sistemi her zaman yanlışa mahkûm olacak ve hep sorun üretmeye devam edecektir.

Şimdi eğitim kademleri ile ilgili bazı öneriler:

İlkokul

Eğitime küçük yaşta başlamalıyız. Ve asla çocuklarımızı hepimizin şikâyetçi olduğu yarış atı konumuna koymamalıyız. Anasınıfı dahil olmak üzere İlkokulda özellikle çocuklarımıza ilk yapmamız gereken dili iyi kullanmalarını sağlamaktır. Bunu, okuduğunu anlamayan nesilleri yetiştirmemek adına yapmalıyız. Bununla beraber temel Matematik becerilerini de kazandırmalıyız. Aynı şekilde gelenek ve kültürümüze sahiplenen İYİ İNSAN ı ilkokuldan itibaren yetiştirmeliyiz. Bunu Sahabelerin Hayatı dersini ilkokuldan itibaren vererek yapabiliriz. Yine İYİ İNSAN’ ı yetiştirmek adına Peygamberimizin Hayatı ile Kur’an-ı Kerim derslerini mutlaka ilkokul da vermeliyiz. Çocuklarımızı geleceğin hastalıklarından korumak ve bedeni sağlam ve fikirleri güçlü bireyler yetiştirmek için Sağlıklı Yaşam dersini kesinlikle vermeliyiz. Bu dersler haricinde ders verilmemelidir. İlkokuldaki öğrencilerimizin birer çocuk olduğunu unutmamalıyız. Onlara sevgi ile yaklaşmalı ve verilen bu dersleri onlara sevdirerek vermeli

Aynı şekilde teneffüsler en az 20 dakika olmalı ve öğrencilerin teneffüslerde enerjisi boşaltmak için Resim, Müzik ve El becerileri Atölyesi ile spor salonu ve zengin bir kütüphane oluşturulmalıdır. Nöbetçi öğretmenler gardiyan gibi koridorlarda gezeceklerine bu atölyelerde öğrencilere rehberlik etmelidirler.

Ortaokul

Ortaokul öğrencilerin keşfedilme süreci olmalı ve buna yönelik öğrencilerin sözel, sayısal ve mesleki becerilerini ortaya çıkarmak için öğretmenler adeta birer kaşif olmalıdırlar. Ortaokul eğitiminin amacı, çocukların yeteneklerini keşfetmek, okuduğunu anlayan ve kendini ifade edebilen, ruhu ve fikirleri güçlü iyi insan yetiştirmektir.

Bu aşamada öğrencilere Kitap Okuma dersi adı altında haftada bir kitap okutmalı ve derste bu kitabı anlamaya yönelik tahlil yapılmalıdır. Verilecek Dil Bilgisi dersi ile çocuklarımıza kendini ifade etme ve ifade edileni hızlı anlama becerisini kazandırmalıyız. Aynı şekilde çocuklarımızın ruhlarını ve ufuklarını geliştirmek için şiir ezberletmeliyiz.

Yine İYİ İNSAN ı yetiştirmek adına Peygamberimizin Hayatı, Kur’an-ı Kerim ve Medeniyetimiz ve Kültürümüz dersi verilmelidir. Ve sağlıklı bireyler yetiştirmek için de Sağlıklı Yaşam dersi yine müfredatta olmalıdır. Ve bu dersler Ortaokul boyunca tüm öğrencilere verilmelidir.

Öğrencilerin sanatsal yönlerinin keşfi için 5. ve 6. Sınıfta Müzik, Resim vb dersler ile öğrencilerin el becerilerini keşfetmek için İş Eğitimi dersleri tek ders adı altında verilebilir. Öğrencilerin hangi alana yatkınlığı fazla ise 7. ve 8. Sınıfta sadece bu dersler verilmelidir. Çünkü Resim becerisi iyi olan bir öğrenciye 3 yıl boyunca müzik eğitimi vermek çocuğa zulüm etmek olacaktır.

Bununla beraber 5. ve 6. Sınıflarda öğrencilerin sayısal ve sözel becerilerini keşfetmek için Matematik, Fen ve Teknoloji, Tarih ve coğrafya dersleri verilmelidir. Bu aşamada öğrencilerin sayısal ve sözel zekâları keşfedilecek ve 7. ve 8.sınıfta öğrencileri bu alandaki dersler ağırlıklı verilmelidir.

Çocuklarımıza teknolojiyi iyi kullanmaları ve çağın gerisinde kalmamaları için Teknoloji dersi verilmelidir. Bu alanda üst düzey başarı gösteren öğrenciler başka derslerin ağırlığı altında ezilmemelidir. Sadece kendi alanlarında dersler verilerek bu çocukları geleceğin Bilgisayar ve Teknoloji kurdu olarak yetiştirmeliyiz.

Öğrenciler ile ilgili yapılan tüm bu çalışmalar rehberlik servisi, sınıf rehber öğretmenleri ve idare tarafından Öğrenci Gelişim ve Beceri Raporu( ÖGBR) adı altında raporlanacaktır. Ve okuldan mezun edilen bir öğrenciye Öğrenci Gelişim ve Beceri Raporu (ÖGBR) raporu verilerek sen şu liseye gitmelisin-gideceksin denilmelidir. Böylelikle öğrenci hiçbir sınav kaygısı yaşamadan kendi yeteneklerini geliştireceği ortaöğretim kurumuna yerleşecektir. Yok illa ben o okula gitmem diyenlere de ortaöğretimde bir yıl boyunca verilecek Hazırlık sınıfında şans verilir ve hazırlık sınıfını geçemeyen öğrenciler tekrar ilk yönlendirilen ortaöğretim kurumuna gönderilir.

Aynı şekilde ilkokuldaki gibi teneffüsler en az 20 dakika olmalı ve öğrencilerin teneffüslerde enerjisini boşaltmak için Resim, Müzik ve El becerileri Atölyesi, Spor salonu ve zengin bir kütüphane ve Teknoloji odası oluşturulmalıdır. Nöbetçi öğretmenler bu atölyelerde öğrencilere rehberlik etmelidirler. Öğrencilerin bu atölye ve salonları nöbetçi öğretmenler eşliğinde hafta sonu bile kullanabilmelidir.

Ortaöğretim

Ortaöğretim şu anki ön lisans fakültelerinden bile daha kaliteli olmalıdır. Ortaöğretimin temel amacı öğrencileri hayata hazırlamak olmalıdır. Bununla beraber lisans eğitimi görmek isteyen öğrencileri de üst öğrenime hazırlamak olmalıdır. Ortaöğretimi bitiren bir öğrenci temel ahlak ve alan eğitimi veya mesleki bilgi ile donanmış olmalıdır. Bu öğrenci ya ahlaklı bir meslek erbabı ya da ahlaklı bir üniversite öğrencisi olacaktır. Ortaöğretim bir beceri keşfi yeri değil ortaokulda becerisi keşfedilmiş bir öğrencinin, bu becerisini geliştirildiği yer olmalıdır. 20 yaşına dayanmış bir genci siz donanımsız ve mesleksiz bir şekilde üniversite kapısına ya da sokağa bıraktığınızda ülkenin gençliğine yazık etmiş ve geleceğinizi baltalamış olursunuz.

Peki ortaöğretim nasıl olmalıdır? Şimdi bu soruya cevap arayalım. Liselerde de teneffüsler en az 20 dakika olmalı ve öğrencilerin teneffüslerde enerjisini boşaltacakları ve streslerini atacakları El becerileri atölyesi, Spor salonu, zengin bir kütüphane ve Teknoloji odası oluşturulmalıdır. Nöbetçi öğretmenler bu atölyelerde öğrencilere rehberlik etmelidirler. Öğrencilerin bu atölye ve salonları nöbetçi öğretmenler eşliğinde hafta sonu bile kullanabilmelidir.

Bu okullardan mezun olacak öğrencilerin gidecekleri üniversiteler önceden belirlenmelidir. Ve bu üniversitelere sadece bu öğrenciler diploma puanlarına göre yerleştirilmelidir. Ve hatta bu fakültelerin bile hazırlık sınıfları olmalı ve başarısızlık gösteren öğrenciler diğer fakültelere yönlendirilmelidir. Böyle olunca öğrenci okulda ki dersleri başarmak için gece gündüz çalışmak zorunda kalacak ve okuluna dört elle sarılacaktır.

Öğrencilerin manevi yönden  gelişmeleri için de liseye devam eden tüm öğrencilere Ortak Dersler (Siyer, Kur’an-ı Kerim Tefsiri, Dil ve Edebiyat, Sağlıklı Yaşam ve Tarihimiz ve Medeniyetimiz) zorunlu verilmelidir.

Ortaokuldan mezun olan bir öğrenci Öğrenci Gelişim ve Beceri Raporu (ÖGBR) ile aşağıdaki liselere yerleştirilmelidir.

1-Temel Lise

Öğrenci Gelişim ve Beceri Raporu (ÖGBR) ile sayısal ve sözel becerileri güçlü olduğu tespit edilen öğrenciler bu ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmelidir. Bu liselerin 9. Sınıfı hazırlık sınıfı olmalı ve gelen öğrencilerin becerileri test edilmelidir. Hazırlık sınıfını geçemeyen öğrenciler becerilerine göre diğer ortaöğretim kurumlarına yönlendirilmelidir. Sayısal ve sözel sınıflar 9. sınıftan itibaren uygulanmalı ve öğrencilere sadece alanları ile ilgili dersler ile Ortak dersler verilmelidir. Bunun haricinde hiçbir ders (Resim, Müzik, Yabancı Dil, Beden Eğitimi vb.) verilmemelidir.

Bu öğrencilerin gidecekleri fakülteler önceden belirlenmeli ve sayısal ve sözel puanlara göre öğrenci bu fakülteler sadece bu öğrencileri kabul etmelidir.

2-Teknik Lise

Bu liselere el becerisi iyi olan öğrenciler yönlendirilmelidir. Bu liseler geleceğin bilim adamlarını ve mühendislerini yetiştirmelidir. Bu liselerin de 9. Sınıfı hazırlık sınıfı olmalı ve gelen öğrencilerin becerileri test edilmelidir. Hazırlık sınıfını geçemeyen öğrenciler becerilerine göre diğer ortaöğretim kurumlarına yönlendirilmelidir. Öğrenciler 9. Sınıftan itibaren seçecekleri alanlara yönlendirilmeli ve bu alanlarda eğitim görmelidirler. Aynı şekilde işi işte öğrenmeleri için 10. Sınıfta hafta da bir gün, 11. Sınıfta 2 gün ve 12. Sınıfta 3 gün staja gönderilmelidir. Öğrencilere sadece alanları ile ilgili dersler ile Ortak Dersler verilmelidir. Başka dersler verilmemelidir.

Bu lise de açılacak alanlar ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda açılmalıdır. Ve bölge sanayisi de dikkate alınarak toplumun da ihtiyaçlarına cevap vermelidir.

Örneğin Savunma  Sanayisi Teknoloji Alanı, Bilişim Teknolojisi Alanı, Kimya Teknolojisi Alanı, Elektrik ve Elektronik Teknolojisi Alanı, Genetik Teknolojisi Alanı, Uzay ve Astronomi Alanı vb.

Bu öğrencilerin gidecekleri fakülteler önceden belirlenmeli ve mesleki beceri gerektiren bu fakülteler sadece bu öğrencileri kabul etmelidir.

3- Çok Programlı Lise

Bu liselerde kendini özel bir alanda yetiştirmek isteyen veya var olan sanatsal becerisini geliştirmek isteyen öğrenciler alınmalıdır. Bu liselerin bünyesinde toplumun ve bölgenin ihtiyaçlarına göre lise programları olmalıdır. Örneğin Güzel Sanatlar Programı, Spor Lisesi programı, Yabancı Diller Programı, Konsertuvar programı, İlahiyat Programı, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi programı vb. programlar olmalıdır.

Bu programlara devam eden öğrencilere sadece kendi alanlarında dersler ile Ortak Dersler verilmelidir. Başka dersler verilmemelidir.

4- Mesleki Eğitim Merkezi

Mesleki Eğitim merkezleri öğrencilere ilgi duydukları ve yaptıkları iş alanları ile ilgili eğitim vermelidir. Bu okullarda eğitim verilen alanlar toplumun, sanayinin ve bireylerin ihtiyacına göre olmalıdır. Bu okul da iyi bir Otomotivci olmak isteyen, iyi bir tekstilci olmak isteyen veya iyi tarım yapmak isteyen vb. birçok alanda kendini geliştirmek isteyen gençlere, ilgi duydukları alanlarda eğitim vermelidir.

Bu okulda eğitim gören öğrenciler hafta da 2 gün okula gelir. Haftanın 1 günü kendi alanlarında uzman öğretmenler eşliğinde alan eğitimi diğer günde ise ortak dersler verilmelidir. Haftanın geri kalan günlerinde rehber öğretmenler eşliğinde yaşadıkları veya iş yaptıkları yerlerde uygulama yapmalıdırlar.

Sonuç Olarak;

Hangi eğitim sistemini uygulayacak olursak da uygulayacağımız bu eğitim sistemi milli ve değer dünyamızla uyumlu olmalıdır. En kısa zamanda TV ve basında öğretmenleri küçük düşürücü programlara çeki düzen verilmeli ve öğretmene gereken değer verilmelidir. Ayrıca gençlerimizi ahlaksızlığa sevk eden filmler yasaklanmalıdır. Yetiştireceğimiz tüm insanlarda temel ahlak değerleri mutlaka olmalı ve iyi bir vatandaş yetiştirmek öncelliğimiz olmalıdır. Unutmayalım ki bizi biz yapan sahip olduğumuz değerlerimizdir. 15 Temmuz’da ki gibi aklını başkasının emrine veren nesiller yetiştirmemeliyiz.

En kısa zamanda milli bir eğitim sistemi ile ülkesine vatanına ve dinine bağlı bireyler yetiştirmek temel gayemiz olmalıdır. Yukarda saydığımız kriterlere uygun olan bir eğitim sistemine karşı çıkacak gezi zihniyetli insanlar elbette olacaktır. Unutmayalım ki 15 Temmuz gecesi kurşunlara bedenlerini siper edenler bu gezi zihniyetliler değil, vatanını ve dinini seven saf Anadolu insanlarıydı.

Bu yazı toplam 1880 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.