İMAM HATİPLER BİZİM NEYİMİZ OLUYOR? / Köşe Yazısı - Asım KABAK

30.08.2016 21:57:08
Asım KABAK

Asım KABAK

 

 İMAM HATİPLER BİZİM NEYİMİZ OLUYOR? 

 

3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçirilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile o güne kadar mevcudiyetini devam ettiren bütün eğitim kurumları Maarif Vekâleti’ne bağlanarak bir anlamda dini eğitim veren kurumlar kapatılmış oldu. 1 Kasım 1928 tarihinde yapılan alfabe değişikliğiyle toplumun ve özellikle genç kuşakların Kur’an-ı Kerim, Hadis, Fıkıh, Kelâm ve diğer İslâmî ilimlere erişme imkânı ortadan kaldırılmış, 15 yıllık bir zaman aralığında (1931-1946) dini eğitim resmen yasaklanmıştır. “Vallahi billahi, altı köyümüzde bir tek imam kaldı. Ölülere nöbet bekletiyoruz. Ondan kalkıp bu köye geliyor ve boyuna köy değiştiriyor. Eğer bize imam ve hatib vermezseniz, ölülerimizi köpek leşi gibi toprağa gömeceğiz.” Sözleri bir partinin Ankara 1948 yılında yaptığı yedinci kurultay tutanaklarından alınmıştır.

 

Bu dönemde imam ve hatiplik işi dini bilgisi zayıf olan kişilerce yürütülmüş ve insanların kafasında yobaz bir din adamı imajı oluşturulmuştur. Bunlara ilave olarak  18 yıl boyunca (1932-1950) ezan-ı Muhammedî Türkçe okutulmuştur. Bütün bunlar, yeni oluşturulan toplum mühendisliği sevdasından kaynaklanmış olmalıdır. 1950 yılında Türkçe ezan uygulamasına son verilmiştir. 1949 yılında açılan Kur’an kursları, imam-hatip liselerine dönüştürülmüştür.

Kur’an kursları açılış sürecinde yaşananları Celâlettin ÖKTEN Hocanın kızının anlatımıyla aktaralım. “Babam sokaktan ameleleri toplamış: ‘Kaç para kazanıyorsanız ben vereyim yeter ki gelin sınıfta oturun, müfettiş geldiğinde öğrenci yok diye kursu kapatmasın’ demiş. Öğrenci sayısını yirmi kişinin altına düşürmemesi gerekiyormuş. (Ayşe Hümeyra Ökten, Dindar Bir Doktor Hanım, Hazırlayan Nevin Meriç, Timaş Yayınları, İstanbul 2011, s. 74-75. )

 

13 Ekim 1951’de yedi ilde imam-hatip okulu açılması kararıyla Türkiye’nin imam-hatipli yılları başlamış oldu. 1973 yılında, o güne kadar İHO olarak anılan okulların adı İmam-Hatip Liseleri (İHL) olarak değiştirilmiştir. 1974’te İHL’nin ortaokul bölümü yeniden açılmıştır. 12 Eylül darbecileri, imam-hatip okullarını kapatmadı ancak bu okulların kuruluş çerçevesiyle hiçbir bağlantısı bulunmayan ve esasen okulları işlevsiz hale getirmeyi amaçlayan ‘karma eğitim’ uygulamasını bir dayatma olarak bu okullarda da hayata geçirdi.  

 

Anadolu İmam Hatip Liseleri 1985’te merhum Turgut ÖZAL’ın kurduğu ilk hükümet döneminde kurulmuştur.  1990 da bugünkü Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi ilk açılan AİHL Okulu adını almıştır.

 

28 Şubat diye müsemma dönemde ‘katsayı zulmü’ile imam-hatip mezunlarının üniversitelere girmelerine engel olarak ve 28 Şubat 1997’de toplanan Milli Güvenlik Kurulunda alınan sekiz yıllık ‘kesintisiz’ zorunlu ilköğretime geçme kararı ile İHL’nin orta kısmı kapatıldığı gibi  Yüksek Öğretim Kanunu’nun 45.maddesi çerçevesinde yapılan bir düzenleme ile taban katsayısı uygulamasına geçilerek İHL mezunlarının İlahiyat Fakültesi dışındaki yüksek öğretim kurumlarına girmeleri hemen hemen imkânsız hale getirildi. Bununla da yetinilmedi. Ebeveynlerin  çocuklarını imam hatipten alıp başka okullara kaydettirme istekleri açık kanunsuzlukla engellenip  öğrencilerin nakil yapmalarına müsaade edilmedi.  

 

1996-1997 öğretim yılında Türkiye’de lise öğrenimine devam eden her 100 öğrenciden 9’unun İHL’ye devam derken, bu oran 28 Şubat sürecinden sonra hızla düşmeye başlamıştır. Bugün İHO (İmam-Hatip/ lise- ortaokul)  okul sayısı 2300’e ulaşmış ve öğenci sayısı 1 milyonu aşmıştır.

 

4+4+4 ile 2012’de zorunlu kesintili eğitime geçildi. Liseler zorunlu oldu. İmam Hatip Ortaokulları tekrar açıldı. Bunun yanında MEB, Talim ve Terbiye Kurulu 25.06.2012 tarih ve 69 sayılı kararıyla ortaokullarda 5, 6, 7 ve 8. Sınıflarda seçmeli olarak okutulmak üzere haftada iki saat Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in hayatı ve temel dinî bilgiler dersi eklendi. Ayrıca bu dersler liselerin 9, 10, 11 ve 12.Sınıflarında da haftada iki saat olarak seçilebilmektedir. 

 

İHO’ya yönelik rağbet konusunda hükümetlerin teşviki ve desteğiyle sayıca artan öğrenciler göze çarpmakta hükümetlerin teşviki ve desteği azalınca veya istenmeyen okul ilan edildiğinde  bu okullardaki öğrenci sayılarında ciddi düşüşler gözlenmektedir. Bu okullar imaj düzeltmek için ve başarıyı yakalamak için verdikleri mücadeleleri hükümetlerin değişmesiyle tekrar kaybedebilmektedir. Bu durum  arzulanan bir gelişme değildir; ancak bu bir realitedir.

 

İmam Hatip Liselerinin icra ettikleri fonksiyonları maddeler halinde şöyle özetleyebiliriz: 

 

1-Doğru dini bilginin öğrenme yeri olarak görev yapmaları: İmam-Hatip Liselerinde uygulanmakta olan programlar; mesleğe hazırlayıcı İmam-Hatip, Kur’an Kursu öğreticiliği (% 40 oranında mesleki dersler ) ve yüksek öğretime hazırlayıcı olmak üzere(% 60 oranında kültür ve fen dersleri) iki özellik arz etmektedir.

2- Kırsal ve fakir kesimde yaşayan kişilere eğitim fırsatı sunması: Taşımalı servislerle ve pansiyonlar sayesinde devletin sağlamaya çalıştığı fırsat eşitliğinden faydalanabiliyorlar. 

3-Kız çocuklarının eğitimine katkıda bulunması: İmam-hatip okullarının açılışına kadar mütedeyyin kesimde kız çocuklarının ortaöğrenime devam etme oranı oldukça düşüktür. Bu okulların açılmasından sonra ibre tersine dönmeye başlamıştır.  Kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı eğitim aldıkları model, imam-hatip okullarına yönelik teveccühü artıran başka bir nedendir. Ebeveynler kız çocuklarının imam hatiplerde dindar, ahlaklı ve aynı zamanda bilimsel esaslar doğrultusunda eğitim alabilme imkânı bulduklarına inandıkları için kızlarını bu okullara gönül rahatlığı ile göndermeye başlamışlardır. İmam hatiplere yönelik ebeveynlerin bu tercihi zamanla kız çocuklarını başka okullara da gönderme yönünde değişiklik göstermeye başlamıştır 

4-Topluma uyum konusunda katkıda bulunma: TİMAV tarafından İHO mezunları üzerinde yürütülen bir araştırmada, bu mezunların vatansever (%61,9), uzlaşmacı (%54,3), başkalarının haklarına saygılı(%51,5) oldukları belirlenmiştir. Araştırmaya katılanlar,%70,1 oranında; İHO öğrenci ve mezunlarının, teröre bulaşmayacakları görüşündedirler (http://t24.com.tr/).  Geçmiş ile gelecek arasında kültürün aktarımını sağlayacak inançlı nesillerin yetiştiği bir yerdir İHO.

5- Üstteki madde bağlamında İHO, İslam Âlemine örnek olabilir.

 

Halkın imam-hatip ortaokullarına ve liselerine teveccüh göstermesinin nedeni sadece çocuklarını imam ya da hatip olarak yetiştirme arzusuyla açıklanamaz. Halk, çocuklarını bu okullara gönderirken onların İslâm’ı, Kur’an-ı Kerim’den ve kadim İslâmî eserlerden öğrenmelerini murat ediyor. İHO, sadece bir meslek okulu değildir. İHO’ya bazı kesimler tarafından ısrarla giydirilemeye çalışılan bu misyon ve algı, toplum tarafından paylaşılmamaktadır. Bunun en tipik göstergesi, “İHO mezunlarının öncelikle kendi alanlarını değil, öğretmenlik, hukuk, mühendislik ve tıp gibi alanları tercih ediyor olmalarıdır’’(Sarpkaya, 2008).

 

“İnsanın en zayıf anı, kendisini en güçlü hissettiği andır.” Bu, kurumlar için de böyledir. İmam- Hatipler, 1924’ten bu yana hiçbir zaman bugünkü kadar güçlü olmamıştır. Şimdiye kadar milletin okullarıydı, bugün hem milletin hem de devletin okullarıdır. Her dönemde bir şekilde dizayn edilen imam hatip okulları bir okul olarak hem akli ilimler-bilimlere hem de nakli bilimlere gereken ehemmiyeti vererek dünya ve ahiret dengesini yakalamış nesiller yetiştirmelidir.  

 

Kapatılmayla, Karma eğitimle, katsayı adaletsizliği ve kesintisiz eğitimle belli aralıklarla kazandığı olumlu imajı zedelenerek tekrar halkına hizmet etmeye devam etmektedir. Medreseden mektebe geçiş arasında bir eğitim modeli olarak yerli ve milli bir eğitim sistemidir imam hatip okulları. Toplum dünya ve ahret saadetini birlikte sağlayacak bir alternatif olarak imam hatipleri sahiplenmektedir.

 

 

İmam Hatip ile ilgili çizelge

1.1-Medresetü-l Eimmeti ve’l Hutebâ (1913-1924)

    2-İmam hatip mektepleri :(1924-1930) 1.3-İmam hatip kursları :(1949-1951)

    3-İmam hatip okulları :(1951-1972) 1.5-İmam hatip liseleri :1973

    4-Anadolu imam hatip liseleri :1985  1.7-28 Şubat süreci :28 Şubat 1997

    5-İmam hatip ortaöğretimin kapatılması:16 Ağustos 1997 (ortaokul bağlantısı)

    6-Üniversite sınavlarında katsayı uygulaması :1998

    7-İmam hatip ortaöğretimin yeniden açılması: 2012-2013 (ortaokul bağlantısı) 

2-Okul ve öğrenci sayıları :2300 okul ve 1 milyon öğrenci

3-Mezunların iş alanları: HL mezunları camilerde, resmi Kuran kurslarında din görevlisi olarak çalışabilirler. Mezunlar, üniversitelerin istedikleri herhangi bir bölümünde yüksek öğrenim görebilir ve yükseköğrenim gördükleri alanda görev yapabilirler.

4-Kız öğrenciler: bir velinin hukuk mücadelesi sonucu Danıştay 11. Dairesinin 14/12/1976 tarih ve 1976/4374 sayılı kararı ile İHL'ye kız öğrenciler alınmaya başlandı.

 

2015 yılında, Türkiye’deki 1017 İmam-Hatip Lisesinden sadece 5 tanesi 450’nin üzerindeki TEOG Taban Puanı’yla öğrenci alabilmiştir. Bunlar, Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul -İlk Anadolu Lisesi) 481, Beyoğlu Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 474, Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 468, Başakşehir M.Emin Sarac Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul)453, Bursa İpekçilik Anadolu İmam-Hatip Lisesi(Bursa) 453 TEOG Taban Puanı’yla öğrenci almıştır. Bunların 4’ü İstanbul’da 1’i Bursa’dadır.

 

400 ila 450 TEOG Taban Puanı ile öğrenci alan İmam-Hatip Lisesi sayısı ise yalnızca 13’tür. Kadıköy Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 449, İstanbul Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 447, Kadıköy Erkek Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 446, Mehmet Akif Ersoy Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi (Kocaeli) 446, Atakum Anadolu İmam-Hatip Lisesi (Samsun) 438, Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip Lisesi (Ankara) 437, Ömer Çam Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 435, Mahmut Sami Ramazanoğlu Anadolu İmam-Hatip Lisesi (Konya) 433, Güngören Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 428, Yeşil Devlet Hatun Anadolu İmam-Hatip Lisesi (Bursa) 428, İstanbul Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 411, Çamlıca Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi (İstanbul) 411, Tahir Büyükkörükcü Anadolu İmam-Hatip Lisesi(Konya) 404 TEOG Taban Puanı’yla öğrenci almıştır.

 

İmam Hatip deyince aklımıza gelen iki ismin sözlerini aktarmadan geçemeyeceğim:

Bugün Türkiye’de insanımızı İslâmlaştırmak için İmam-Hatip camiasından daha iyi bir camia varsa, yani elemanı, konumu, teşkilatı, plan programı, ehliyeti-liyakati itibariyle eğer başka bir oluşum varsa, bu sefer hiç şüphe yok ki biz de İmam-Hatip camiası olarak onlara katılırız, onların peşine düşeriz. Bunun için en uygun, en şümullü teşkilat İmam-Hatip mektepleri ise, o zaman başkaları onunla kendilerini koordine etmelidir, onunla işbirliği yapmalıdır. Biz diyoruz ki, bu iş için bugün şu şartlarda en uygun camia İmam-Hatip camiasıdır, bu nesildir. Prof. Dr. Hayreddin Karaman, İmam-Hatiplilik Şuuru, Ensar Neşriyat, İstanbul 2011, s. 11-12.

İmam Hatip Okulları (İHO)  Sorunları ve Çözüm Önerileri

İHO bugün fiziki şartlar anlamında çoğu eksikliklerini tamamlamıştır. Bu süreçten sonra İHO’ların ilk kuruldukları dönemdeki gibi idareci, öğretmen, öğrenci ve velisiyle; samimiyet, gayret, özveri ve imam-hatiplik şuuruyla eğitim öğretime devam etmelidir.

Liselerde ders yükü olarak %40 meslek dersleri ve %60 yüksek öğretime hazırlayıcı dersler vardır. Özellikle 12. Sınıflarda diğer okullarla rekabet edebilme adına şu anki haftalık ders çizelgesine göre Hitabet ve Mesleki Uygulama ve İslam Kültür Medeniyeti gibi dersler diğer sınıflara aktarılmalıdır.

 

İmam Hatip Lisesini bitiren bir öğrenci mesleki uygulama anlamında (mezun olan öğrencilerin Diyanet İşleri Başkanlığında din görevlisi (imam-hatip, Kur’an Kursu öğreticiliği, vaizlik… vb) görev yapacak yeterlilikte değildir. Mesleki bir okul kapsamında diğer mesleki okullarda öğrenciler nasıl staj yapıp öğrenci ve öğretmen de ücret alıyorsa İHO da da staj ve uygulama başlamalıdır. Daha önceki yıllarda proje olarak uygulandı. Ancak öğretmen ve öğrenciye ücret ödenip takip yapılmadıktan sonra staj ve uygulamada başarı sağlanamıyor.

 

Çok amaçlı salon, uygulama mescidi veya konferans salonu olarak okulların kullanılacak alanlarının olmaması. İnşaat projelerinin de imam hatip okullarına uyumlu hale getirilmesi. 

 

Bugün akıllı tahtaların olması güzel ve faydalı bir uygulamadır. İçini doldurmak biz eğitimcilere düşmektedir.

 

Okulda dersler 6 saat ders olacak şekilde ayarlanmalı ve öğleden sonraları sosyal, kültürel ve bilimsel etkinlikler yapılması kurslar ve kulüp çalışmaları yapılmalıdır.

 

Öğretmenler idareciler gibi okulda olmalı ve her öğretmen sınıfında tüm işlemlerini yapmalı eve iş götürmemelidir. Ek ders ile okula bağlanan bir eğitim öğretim sistemi olmamalıdır. Maaşlar buna göre yeniden düzenlenmelidir.

 

İmam hatip meslek derslerinin ortaya koyduğu öğreti, sanki yaşanılması gereken değil, de sanki sadece öğrenilip unutulması gereken bilgi olarak düşünülmektedir.  Mesela namaz konusunu işledikten sonra namaz kılınıp kılınmadığı bilgisi sorulmamaktadır. Özellikle kılık kıyafet bağlamında Allah’ın yasakladığı  giyimin sergilenmesi ve dinin gereksinimlerinin ilgililerin hiç üzerine alınmaması modern hayatın getirdiği problemlerimizdendir. İmam hatipler dinin taşıyıcısı değil dinin taşıyıcısı nesiller yetiştirmelidir.

 

Veliler, belli puanı alan öğrencilerini bu okullara (İmam Hatip Okullarına) göndermeliler ki eski başarılı günlere dönülsün. Her zaman bu okullara çocuklarını gönderen velilere de teşekkür bir vefa borcudur.

 

Not: Bu yazının hazırlanmasında Eğitime Bakış- Eğitim Öğretim ve Bilim Araştırmaları Dergisi Yıl:11 Sayı:35 yararlanılmıştır.

 

 

 

 

Bu yazı toplam 9196 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Seyfettin DUMAN
1 Eylül 2016 Perşembe 09:38
09:38
imam hatip kurucu müdürü olarak tamamına katılıyorum.Özellikle de imam hatip şuuru olan öğretmenlerin görevlendirilmesi gerekmektedir.Emeğine sağlık hocam.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.