Yetim, Fakir ve Kimsesizlerle İlişkide Adap Programı

4.02.2019 11:33:23
Yetim, Fakir ve Kimsesizlerle İlişkide Adap Programı

 Yetim, Fakir ve Kimsesizlerle İlişkide Adap Programı

İlim Yayma Cemiyeti Kâhta Şubesi Hanımlar Komisyonunun organize ettiği bu ayki Adab-ı Muaşeret programında İlçe Vaizesi Berra Çevik “Yetim, Fakir ve Kimsesizlerle İlişkide Adab” konusunda konuştu.

Vaize Berra Çevik, “ Babasından yoksun kalan çocuğa yetim, annesi olmayan çocuğa öksüz denir. Ergenlik dönemine girmesiyle yetimlik kalkar. Yetimler topluma Allahın emanetidir. Bunun için yetimleri himaye ederek, eğitip yetiştirmek ve onların topluma faydalı insan olmalarına çalışmak Müslümanların ahlaki görevidir. Dinimiz yetimlere iyi davranılmasına, onların mallarının korunmasına son derece önem vermiştir. Kuran-ı Kerim’in 21 yerinde doğrudan veya dolaylı olarak yetimlerin gözetilmesi emredilmektedir. Nisa suresi 10.ayette, “Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş dolduruyorlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.” Yetimler bir imtihandır. Yiyen, içen, konuşan bir imtihan. Dul annesine, dedesine, amcasına, din kardeşlerine, insanlığa imtihandır. Mala esaretimizin olup olmadığı, insan ve mal yan yana geldiğinde hangisinin öne geçeceğini test eden bir imtihan” cümleleriyle sohbete başladı.

Vaize Berra Çevik, “Peygamberimiz yetimlerin başını öne doğru, öksüzlerin başını geriye doğru okşardı. Bunun nedeni ise babalar çocuklarının saçlarını öne doğru, anneler ise arkaya doğru okşarlar hangisi eksikse onun eksikliğini gidermeye çalışıyorum diye açıklıyor. Bu çocuklardan şefkat elimizi eksik etmememiz gerektiğini çok güzel açıklıyor bizlere. “Bir kimse yetimin başını okşadığında elinin değdiği saçlar adedince günahı bağışlanır.”diyerek bu sevgi ve şefkati izhar etmemizi teşvik ediyor. Yetimlerin geleceğe hazırlanması da bizim görevimizdir. Yetimler illa fakir olacak diye bir şey yoktur. Onların malları da olabilir. Onların mallarını yemek de en büyük günahlardandır. Bu nasıl günahsa onların mallarını korumakta o kadar sevaptır. Baliğ oldukları vakit kendi kendilerini idare edebileceklerini anlarsanız derhal mallarını iade ediniz. Bir adam Efendimize gelerek “ben fakirin, hiçbir şeyim yok üstelik bir yetimim var” dedi. Resulallah “yetimin malından ye! Ancak bunu yaparken ne israfa kaç, ne aceleci ol, ne de kendine mal et!” buyurmuştur. Veliler vilayetleri devam ettiği sürece yetim çocuğa ait malları kullanabilirler. Bu da makul ölçüde ve israfa varmaksızın olmalıdır. Veli zengin olduğu takdirde böyle bir hakkı yoktur. Ancak ihtiyaç durumunda yetecek kadar alabilir. Durumu düzeldiğinde geri ödemesi gerekir” sözleriyle sohbeti devam ettirdi.

Vaize Berra Çevik, “ Yetimlik bir tercih meselesi değil, kader meselesidir. Unutulmamalıdır ki Kâinatın Efendisi de hem öksüz hem de yetimdi. Onun ümmeti olarak bizler de milyonlarca yetimden hiç değilse bir tanesine sahip çıkalım. Yetimler toplumun aynasıdır. Toplumun gelmesi yetimlerin gülmesine bağlıdır. Onlara gösterilecek iyi muamele dünyada kalp huzurunu sağladığı gibi ahiret mutluluğunu da sağlayacaktır.” Cümleleriyle sohbeti sonlandırdı.

Program cemiyetin ikramlarıyla sona erdi.

 

Bu haber toplam 969 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.