Kâhta’da Mehmet Akif Ekseninde Yakın Tarih Konferansı Yapıldı

Kâhta’da Mehmet Akif Ekseninde Yakın Tarih Konferansı Yapıldı

Gençlik ve Spor Bakanlığının “Kitap Kahve” projesi kapsamında konuşmacı olarak Araştırmacı Yazar Fahrettin Gün’ün katıldığı “Mehmet Akif Ekseninde Yakın Tarih” konulu konferans düzenlendi.

Kâhta Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda yapılan konferansa, Belediye Başkan yardımcısı Yavuz Turan, İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Halil Tünçmen, kurum amirleri, STK temsilcileri, eğitimciler ve halktan katılımla gerçekleştirildi.

Selamla konuşması için söz alan Eğitimle Diriliş Derneği Başkanı İsmail Işık katılımcıları selamladıktan sonra konuşmasına şöyle devam etti: ”Fahrettin Gün hocamızın yakın tarihimizle ilgili çok önemli çalışmaları var ve bu çalışmalarına halen devam etmektedir. Bizim en az bildiğimiz tarih yakın tarihimizdir. Bir arkadaşın deyimiyle ‘en uzak tarih yakın tarihimizdir’ ifadesi bunu net olarak ifade etmektedir. Nur Suresi 54. Ayette Rabbimiz “Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir“ buyurmakta.”

Konuşmasını yapmak için söz alan Araştırmacı Yazar Fahrettin Gün, milli mücadele döneminin anlaşılmasında Akif’in anlaşılmasının önemli olduğunu belirtti. Hayatının merkezine İslam davasını koyan Akif’in birçok badirelerden geçmesine rağmen ilkeli duruşundan ve davası uğruna yaptığı mücadeleden taviz vermediğini belirtti.

Milli mücadelenin İslami bir renge bürünmesinde kilit kişilerden birinin Mehmet Akif olduğunu belirten Gün, özellikle Akif’in milli mücadelenin merkezi olan Ankara’ya gelmesi ile birlikte halkın gözünde var olan şüphelerin ortadan kalktığını ifade etti.

Gün konuşmasına şöyle devam etti:“Tarih bir milletin hafızasıdır. Tarih geçmişle gelecek arasında bağ kurmak ve geçmişinden ders çıkarıp geleceğe daha güvenli bakmaktır. İşte bu bilince, bilgiye biz tarih şuuru diyoruz. Bu şuur her millet için çok gerekli bir husustur. Fakat bu şuur terk edilmiş, bu da yetmezmiş gibi resmi ideoloji tarafından  “mit” lerle farklı bir tarih inşasına çalışılmıştır. Gerçeklerle örtüşmeyen bu inşa bugün her yapılan araştırmayla biraz daha sunileşmektedir.

İttihat ve terakki Cemiyetinin serencamı da bundan farklı değildir. Kahraman olarak gösterilen bu cemiyet, ikinci meşrutiyet sonrası ele geçirdiği iktidar gücüyle on yıllık gibi kısa bir süreçte Osmanlı Devletinde gerek yönetim, gerek uyguladığı ferasetsiz politikalarla bir cihan devleti olan Osmanlı’nın çökmesinde ve yıkılmasında en büyük etken olmuştur.

“Savaş ve Anadolu kurtarıldı. Savaş başlayıncaya kadar ortalığı sesleriyle dolduran Batıcılar olduğu halde savaş içinde, ateş hattında hep İslamcılar konuştu; tek aksiyon onlardı. Ama savaş bitince yani devletin alacağı biçim ve toplumumuza verilecek şekil söz konusu olunca yine ortaya dökülen ve liderleri çevreleyen Batıcılar oldu ve devrimlere karakterini onlar verdi.”

“Bizden üç yüz sene evvel uyananlar,

Hala uyuyanlardaki mahiyeti görsün.

Efsanesi kaybolsa kıyameti koparanlar,

Tarihini okkayla satan milleti görsün” mısraları gerçek tarihe olan düşmanlığı pek güzel anlatır.”

Program yazarın kitaplarını imzalaması ile sona erdi.