İSTİKAMET ÜZERİ OKUMAK…
‘‘Yaratan Rabbinin adıyla oku; O insanı Alak’tan yarattı. Oku Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediklerini öğretmiştir.(Alak Suresi)
Hira’da inen ilk nurdu okuma ve anlama eylemi. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Muhammed (S.A.V)’ e Allah katından gönderilen ilk vahiy ilk mesaj ve ilk kutlu eylemin başlangıç aşaması. Cahiliyenin zirvede olduğu dönemde, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, her türlü insanlık haysiyetlerinin ayaklar altına alındığı, Rabbin unutulduğu, şirkin zirve yaptığı bir dönemde tüm bunlara başkaldırı ve Rabbin istikamet anahtarını Resulün vasıtasıyla insanlığa ilettiği kutlu bir başkaldırıdır ‘’OKU’’ eylemi…
Peygamberlik müjdesiydi. İnsanlığın, insan onurunun değerini yitirdiği, bom boş yaşamaya başladığının hatırlatıcısı ve yaratılış sebeplerinin unutulduğu bir anda gönderilen aydınlık meşalesiydi ‘’OKU’’ emri…
Kul olmayı, insanlık duygularını geri kazandırmayı öğretecek, Allah’ın nuruna ulaştıracak ilk işaretti Oku emri…
Yüce Allah’ın Rab oluşunu ve insanlara terbiyeyi Resulünün vasıtasıyla ıslah etmenin ve bilmenin adıydı OKU eylemi…
İnsan değerinin parayla ölçüldüğü, güçlünün güçsüzü esir, köle yaptığı bir zamanda mazlumun hak edeceği ve hakkını alabilmenin müjdecisiydi ‘’OKU’’ emri…
Kadının eşya gibi kullanıldığı, değersiz görüldüğü zamanda hak ettiği değerin, namus, şeref ve haysiyetinin geri verilmesinin müjdesi ve adıydı ‘’OKU’’ ma.
Peygamber (S.A.V)’ in tüm insanlığa rahmet oluşunun ve öğretmenliğinin başlama süreci aynı zamanda dünya var olduğu sürece onun rehberliğinde Allah’ı hatırlatacak bir Sırat-ı Müstakim yoluydu OKU emri…
Velhasılı kelam dünyayla başlayacak ve ahirete kadar devam edecek bu kutlu davanın ne kadar da güzel yolumuzun işaretiydi…
Günlük yaşamda sıkça bahsedilen fakat içerisindeki mesajı insanların sadece okul sıralarına havale etmesi ne kadar da hazin bir tablodur. Kadına, erkeğe farz olan bu emrin sadece dünyevi menfaatler elde etmek için aracı haline getirilmesi istikametimizin neye, nereye olduğu sorgulanmalıdır. Bu dünyaya şahitlik etmeye gelmiş ve Rabbimizin bizleri bahşettiği nimetleri onun isteği doğrultusunda tasarruf etmekle görevli olan bizler acaba bunun ne kadar bilincinde bir hayatı yaşıyor ya da yaşatıyoruz…
Rabbimiz bizlere en büyük nimeti olan akletme sayesinde ilmi çalışmalarımızı insanlığın hayrına mı yoksa insanlığın her türlü zulümle başbaşa kalabilecek felaketlere mi sürüklüyoruz… Ya da çocuklarımıza hayatı okumaları gerektiği konusunda nasıl rehberlik ediyoruz… Amacı sadece doktor, mühendis, öğretmen veyahut herhangi bir meslek için çocuk yetiştiren aileler bunun sonucunda ruhsuz ve robot gibi kişilikler yetiştirdiklerinin farkındalar mı acaba… Oku emrini diploma almayla sınırlandırmanın bedelini çok ödüyoruz diye yazıyordu okuduğum bir eğitim kitabında. Değerli kardeşlerim şunu asla unutmamalıyız ki okumak insanı ve insan da dünyayı değiştirir. Okumanın özgürlüğünü ve mutluluğunu her daim yaşamalı ve yaşatmalıyız.
Bu işe ilk önce evlerimizde başlamalı… Ve insanlığa risalet mesajını iletmeyi, insanları cehennem ateşinden çevirebilmeyi, insanları kula kul olmaktan çıkarıp, Allah’a kul olamaya çağırmayı dert edinmeli ve çözümler bulmalıyız. Bu yoldaki en büyük rehberimiz Yüce Kur’an ve Peygamber (S.A.V)’in sünneti seniyyesi olmalıdır. Ve temel argümanlarımız da ilim, irfan, hikmet, kitap, kalem, seccade, gözyaşı, merhamet, sevgi, müsamaha ve dua olmalıdır.
Okudukça anlıyor ve anlam kazanıyor hayatımdaki Yaratanın sunduğu bütün nimetleri…
Kışı bitiyor baharı başlıyor hayatımın…
Yüreğimde ümit tohumları yeşeriyor…
Ve ümitsizlik yoktur Müslüman’ın hayatında diyen kelimeler geçiyor gözümün önünden…
Ve İKRA(OKU) emrini gerçek anlamıyla idrak edebilen, Allah’a gerçek anlamda kul ve Peygamber Efendimiz(S.A.V)’ e hayırlı ümmet olabilme duasıyla ilim, irfan dolu evlerimiz olma temennilerimle… Selam ve dua ile…
