Hindistanlı Mütefekkir Muhammed Alan ile Eğitim Sitemi Üzerine Röportaj

 Hindistanlı Mütefekkir Muhammed Alan ile Eğitim Sitemi Üzerine Röportaj

Eğitimle Diriliş: Kendinizi tanıtır mısınız?

Muhammed Alam: Ben Hindistan Yeni Delhi’den Muhammed Alam... Küresel Şehir ve Sivil Toplum Zirvesi’nde Ta’awwun (İşbirliği) Güven ve Nesnel Çalışmalar Enstitüsü’nü temsil etmek için burada bulunmaktayım.

Eğitimle Diriliş: Hindistan’daki eğitim hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Muhammed Alam: Hindistan 1947 Bağımsızlık Savaşı’ndan bu yana eğitim altyapısını sürekli genişletti. Okuryazarlık oranı devamlı olarak yükseldi. Fakat çoğunlukla yüksek donanımlı devlet hastanelerini işleten ve lisansüstü dersleri veren AIIMS( Sağlık Bilimleri Enstitüsü)’nin de içinde bulunduğu İşletme, Mühendislik ve Tıp Üniversiteleri, Hindistan Teknoloji Enstitüsü ve Hindistan İşletme Enstitüsü gibi bazıları yüksek statülü okullar olmakla birlikte toplamda 700 üniversitesi olmasına rağmen Hindistan, BM Milenyum Zirvesi 2015 hedeflerini tam olarak gerçekleştirememiştir. Buradan çıkan mezunların çoğu, bazılarının ABD’de yüksek profilli şirket yöneticisi olması ve geri kalanlarında dünya çapında iyi meslekler edinmiş olmalarından da anlaşılacağı üzere, kendi alanlarında dünya liderleri olmuşlardır. Yine de, çok daha fazla sayıda okul, tıp ve mühendislik üniversiteleri açmak kadar yükseköğrenim standartlarının sürekli geliştirilmesinde ve evrensel edebi(yazınsal) hedeflere ulaşmada büyük zorluklar yaşıyoruz.

Eğitimle Diriliş:  Kısaca belirtecek olursanız; eğitim konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Muhammed Alam: İlk iki soruyu tüm Hindistan’ı göz önüne alarak cevaplamıştım. Şimdi ise Nesnel Çalışmalar Enstitü’müzün ne yaptığından bahsedeyim. Eğitimciler aracılığıyla kız öğrencilere temel bilgisayar eğitimi veriyoruz.

Sosyal araştırmalar yürütüyoruz; ulusal ve uluslararası seminerler, sempozyumlar, konferanslar, konuşmalar düzenliyoruz; en iyi akademisyenler, üniversiteler ve yükseköğrenim enstitüleriyle ortaklaşa özel raporlar, gazeteler, araştırmalar, kitaplar yayımlıyoruz. Yaklaşık olarak 383 kitap ve rapor yayımladık.

Eğitimle Diriliş: Hindistan’daki İslami toplulukların(cemaat, dernek vs.) eğitime etkileri veya katkıları var mı?

Muhammed Alam: Kendi kuruluşumuzun yanı sıra, Müslümanlar kendilerine ait üniversiteler inşa ettiler. Bir asır öncesine kadar kolej statüsünde olsa da Aligarh İslam Üniversitesi (AMU) yaklaşık 150 yaşındadır. Hindistan’ın 700 üniversitesi arasında üçüncü sıradadır. Yani AMU 697 üniversitenin önündedir. Kolkata’da yaklaşık 250 yıl önce medrese ve kolej olarak kurulan Alia Üniversitesi vardır. Çok sonraları üniversite olmuştur. Delhi’deki modern bir üniversite olan Jamia Millia İslamia ve Haydarabad’da Osmania Üniversitesi gibi başka kaliteli Müslüman üniversiteleri de vardır. Delhi’de Jamia Hamdard adında bir Müslüman tarafından kurulan başka yeni bir üniversite daha var. Bunlara ek olarak Müslümanlara sağlık, mühendislik, işletme ve daha başka fakülteler gibi yüzlerce fakülte işletmektedir. Lucknow  Nedvetu’l Ulüm’deki (Nadwatul  Uloom) meşhur medrese nin kendisine ait bir üniversitesi bile vardır. Delhi yakınlarındaki Glocal Üniversitesi gibi Müslümanlar tarafından kurulup işletilen daha bir sürü yeni kolej ve üniversite vardır. Şunu vurgulamakta fayda var; IOS  bile bir üniversite kurmak istiyor ve bu niyetle Delhi sınırında toprak satın aldı. Bunların yanı sıra, Hindistan’da binlerce Dini medrese var ve bunlardan bazılarında kolejlere giriş seviyesinde modern dersler de öğretilmektedir. Deoband’daki bir buçuk asırlık medrese, Darul Ulum, Delhi’den arabayla dört saatlik mesafededir ve İslam konusunda uzmanlık açısından dünya çapında tanınmıştır. Chennai’deki BSA Rahman Üniversitesi, yine Chennai’deki Justice Bashir Enstitüleri, Maharashtra ve Karnataka’daki diğer enstitü ve üniversiteler gibi modern eğitim veren daha birçok enstitü ve üniversite mevcuttur.

Eğitimle Diriliş: Genel olarak Müslümanların bakış açıları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Muhammed Alam: Eğitim hakkındaki İslami bakış açısı şudur; özgürlükçü akımın yanı sıra fizik, kimya, matematik gibi yaşamsal bilimlerde, tıpta, mühendislikte, işletmede en iyi eğitimi almalıyız ve tüm bunları bizim ve de insanlığın faydasına kullanılmak üzere İslami mirasımızın perspektifine yerleştirmeyi öğrenmeliyiz. Üstelik İslami prensipler hakkında ve uygulamada bize rehberlik etmeleri için ulema(alimler) yetiştirmeye devam etmeliyiz. Tüm büyük üniversitelerde yürütülen İslami araştırmalara olduğu kadar İslam ilahiyatının öğretimine de verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. 

Eğitimle Diriliş: Son olarak; eğitim hakkında ne söylemek istersiniz?

Muhammed Alam:0/Peygamber(sav) buyurdu ki: “İlim müslümanın yitik hazinesidir. Nerede bulursan onu(ilmi) al.” İslam Çin’e gitmeyi gerektirse bile bilgiyi(ilmi) takip etmekten vazgeçmememizi istiyor. 7.yy’da Çin, günümüz Sudi Arabistan’ı için uzak bir mesafe olmalıdır.

Röportaj: Mehmet Orman

İngilizceden Çeviri: İsmail Uluçay