Eğitimci Gökdemir: ”İnsanın Asli Vazifesi Çevresini Güzelleştirmektir”

 Eğitimci Gökdemir: ”İnsanın Asli Vazifesi Çevresini Güzelleştirmektir”

Diriliş Kitap Kahve’de geleneksel hale gelen Cumartesi etkinliklerinde bu hafta konuşmacı olarak Eğitimci Mirza Gökdemir’in katıldığı “İslam’da Şehir ve Mimari” konulu söyleşi gerçekleştirildi.

Mevcut şehir ve mimari anlayışlarının yarattığı olumsuz sonuçlara vurgu yapan Gökdemir, daha çok Turgut Cansever’in düşünceleri çerçevesinde meseleyi ele alacağını ifade etti. Gökdemir şöyle devam etti: ”Hiçbir çözümlemenin ebediyen olması mümkün değildir. Ebedilik ancak kutsal olana aittir. Modern şehir, zaman ve mekân etkisini devre dışı bırakan bir karaktere sahiptir. Bu durum insanların kendi zaman ve mekânları ile ilişkilerini etkileyerek bilinçsizlik, insana, eşyaya ve çevreye duyarsızlık, despotizm, depresyon, suç ve şiddet oranlarında artış, kaynak israfı gibi problemleri de beraberinde taşımaktadır. Zaman biçimleri değiştirir ama öz var olmaya devam eder, biçimle öz arasındaki ilişki kaybedilirse insan ilişkilerinde huzursuzluk ve gerilim artar.”

Günümüzde toplumun içinde bulunduğu hız ve hareketliliğin beden sağlığının yanında ruh sağlığına da etkide bulunduğunu belirten Gökdemir, bunda şehrin ve mimarisinin inkâr edilemez bir etkisinin olduğunu söyledi. Gökdemir şöyle devam etti: ”Sükûnet içerisinde hareket bilinç, irade ve sorumluluk sahibi olan insanı hiçleşmekten, bilinç ve iradesini kaybetmekten ve sorumluluğunu unutmaktan korurken, diğer yandan da değişen ihtiyaçlarına bağlı olarak çevresinin yeniden inşasına ve güzelleştirilmesine katkı sunacağı bir ortam sunar. Varlığın tüm boyutları ile idrak edilmesinin bir sonucu olarak, bilinçli ve özgür tercihlerde bulunmak, mimariyi de varlığın hareketli yapısına uygun olarak zaman içinde ilaveler yapmayı mümkün kılacak şekilde oluşturmayı gerekli kılmıştır. Uzun ömürlü ve kalıcı mimari yapılarla, insanların değişen ihtiyaçlarına bağlı olarak müdahale edilmesinin imkânsızlığının dayattığı mimari çevre ve bu duruma uygun olarak değişmeyecek şehirler meydana getirenler, insanı şehre ve çevreye karşı duyarsız hale getirmişlerdir.”

İnsanın yaratılış itibariyle çevresini ihya etmekten sorumlu olduğunu belirten Gökdemir şunları söyledi: ”Turgut Cansever, insanı unutan bir dünyanın, güzel bir dünya inşa edemeyeceğini ifade eder. Güzel bir dünya için, sabırlı ve yavaş hareket edilmelidir. Üretilen biçimler insan ölçüsünde olmalıdır. Mimari insanı ezmeden, insanla bilinçli bir ilişki kurabilmelidir. Tebliği sunmak ve orada durmak insanın bilinç ve iradesini yönlendirerek ona tahakküm etmeme, kontrol altına almama, onu tercihlerinde özgür bırakmaya yöneliktir. Böylece insanın yüceliğine paralel olarak sahip olduğu bilinçle varlığı idrak edecek ve kendi sorumluluğunu yerine getirecektir.”

Program soru cevap faslı ve Diriliş Kitap Kahve’nin ikramı ile sona erdi.