Gençliğin İdeallerinden İdeal Gençliğe / Köşe Yazısı - Nevzat GÜZEL

27.09.2017 09:53:40
Nevzat GÜZEL

Nevzat GÜZEL

 Gençliğin İdeallerinden İdeal Gençliğe

‘’Aslanlar kendi tarihlerine sahip olana kadar, avcılık öyküleri her zaman avcıyı yüceltir.’’

 Birçok insan çeşidi vardır çevrimizde. Başkalarının sorunlarıyla ilgilenenler, yalnızca kendisi için var olan benciller, hiçbir şeyi dert edinmeyen gamsızlar. Bunların arasında gidip gelen onlarca renk…

Farkındalık varlığa saygının başlangıcıdır. Var oluş amacını çözebilmenin, düşünme eylemini gerçekleştirmeden, sadece başkalarından duyarak veya okuyarak eksik olacağının bilinmesi gerçeği, düşünmenin ve dolayısıyla gençlerimizi bu eyleme yöneltmenin gereğini bir kez daha ortaya koyuyor. Emeksiz olanın bereketsizliği düşünme içinde geçerlidir. Düşünme yeteneği olmayan gençlik başkalarının yönlendirmelerine açık, savunmasız bırakılmış bir kale gibidir.

Var olanı sorgulamadan doğruya ulaşabilmek mümkün değildir. ‘’İdealler yıldızlar gibidir, onları tutmak mümkün olmaz ama karanlık gecelerde yolumuza onlar rehberlik ederler.’’  İnsanı diğer canlılardan ayırt eden özelliklerin bilinmesi gerekir. Hayatın her aşamasında uygulayacağımız en önemli yöntem bildiğimizi yaşamamız, yaşadığımızı bilmemizdir. Farklı bir ifadeyle söylediklerimizi yapacak, yapacaklarımızı söyleyeceğiz.

İnsanları diğer varlıklardan ayıran en önemli unsur idealleridir. İdeal her konuda en iyiyi sembolize eder. En iyiye ulaşmak için: bilmek, aramak ve çalışmak gerekir. İdealler insanlıkla, evrenle, bütünle ilgilidir. Parçacı değildir. Sadece insanlar için değil, varlığını bildiğimiz diğer unsurlar içinde barış, hak, adalet, huzur ve mutluluk getirmeye yöneliktir. İdeal olana bütünüyle elbette ulaşamayız. Bunlara ulaşabilmek için çalışırız.

İyi eğitimli olmak, iyi dostlara sahip olmak, iyi konuşmak, iyi yazmak, çok çalışmak, dürüst olmak gibi meziyetler ideallere ulaşmanın işaretleridir. İdeal her insan için en iyi olanın arayışıdır.

Hayatın gerçeklerinden kopuk, gerçekleşmesi mümkün olmayan hayaller, ideal olarak nitelenemez. Her insan, kendi kapasitesi dâhilinde gerçekleştirebileceği ideallere sahip olmalıdır.

20 duraklı bir yol düşünelim henüz birinci duraktayken 20. durağı hedeflemek hayaldir. Ancak yol haritanı belirlerken tek tek durakları hedeflemek makul olandır. Ya da tam tersinden bakabiliriz. 200 kilo kaldıran birinin herkes 50 kilo kaldırıyor diye buna talip olması sapmaya neden olacaktır.

İdealleri ile dünyayı kurtarmayı hayal edinenler, gerçekçi bir yaklaşım içinde olmasalar bile, en azından kendi dünyalarını kurtarırlar. Yalnızca kendi dünyaları peşinden gidenler ise hem kendilerine hem de başkalarına anlamlı bir katkı sağlamazlar. İdealist insanlar başkalarının sorunlarını çözünce, kendi sorunlarından kurtulmuş gibi bir rahatlığa kavuşurlar. İdealizmin en büyük belirtisi kendinden önce başkalarını düşünmektir.

İdealleri olan insanların güçlü inançları vardır. Asla umutsuzluğa kapılmazlar. Topluma sağladıkları katkı onların, sürekli canlı, enerjik ve tutkulu olmalarını sağlar. Hangi duyguyu yaşarsa yaşasın yapmacıklıktan uzaktır. Kızdığı zaman volkan kesilir, sevindiğinde insanların içini ısıtır. Bencil insanlar sadece kendine güvenirken, idealist kimse herkese güvenir. O asla kaybetmez. Savaş sahnesinde lime lime olsa bile kazanan taraftır. İdealleri ile ideali için yaşar, ideale kavuşmak için asla yoldan sapmaz.

İdealler için önce hedefler belirlenir. Üniversitede okumak bir hedefken, bunu bütünü kucaklayıcı bir yarara dönüştürmek idealdir. Evlenmek bir hedefken, örnek bir aile kurmak idealdir. Çocuk sahibi olmak hedefken, sorumluluk sahibi bir evlat yetiştirmek idealdir. Bir fakire sahip çıkmak bir hedefken, dünya üzerinde fakirliği sonlandırmak idealdir. Hedefler zamanla elde edilir ancak, idealler tam anlamıyla elde edilemezler. Hedefler ideal olarak görüldüğü zaman idealler ölür, hedefler putlaştırılır.

Peygamberimizin Bedir savaşında zafere ulaşması hedefti. Müslümanların varlığının devam ettirilmesi ve bağımsızlığı ise idealiydi. Din dilinde ideal ‘’iman’’ sözcüğü ile ifade edilir. İdeal sahibi insan imanlı insandır.

Yanlış şeylere inanmak da ideal sahibi olmaktır. Hitler’in, Mussoloni’nin de inandığı bir dava ve temel prensipler vardı. Yanlış olan ise bu ideallerin bozgunculuk ve yıkıma sahip olmasıydı. Şeytana tapan satanistlerin örneği gibi birçok örnek verebiliriz.

Hiçbir değer tanımayan ve bu değersizliği ideal olarak gençliğe sunan birçok yapı var maalesef günümüzde. Anarşizm bile denilemeyecek kadar sorumsuzluk yüklenerek kaos ortamı yaratmayı, hedefe ulaşmak uğruna başkalarının malına, canına, namusuna, onuruna ve nesline kastetmeyi metot olarak benimsemiş birçok seküler yapı var.

İdeallerden uzak ebeveynlerin, Asımın neslini istediği yalanına katılmak mümkün değildir. İnsanların cahil diye baktığı okul okumamış kesim bu hususta okuyan kesimden daha duyarlıdır. Okumuş kesim faydacı prangaları adeta put edinmiş ve çocuklarına sunmuştur. Kendi hayatı mücadele içerisinde geçen birçok insan çocuklarını cam bir fanus içerisinde yetiştirme gayreti içerisindeler.

Aile yapılarındaki değişiklikler bunların bir kısmını zorunlu hale getiriyor bahanesinin ardına sığınarak vicdanlarını rahatlatmak isteseler de bu işin böyle gitmeyeceğini aslında kendileri de biliyordur.

Gençler, karşı cinsin peşinde, top peşinde, oyun peşinde, gününü gün etme peşinde koşarken ebeveynlerin ise çocuklarının doktor, mühendis, iş adamı, şarkıcı, topçu, siyasetçi peşinde olması aslında her şeyi net olarak ortaya koyuyor.

Kızını istemeye gelen gencin yaptığı iş, ahlaki değerlerden üstün tutuluyorken bu serzenişlerde bulunmaya nasıl hakkımız olabilir ki. Bu zihniyetin sorunun çözümünden ziyade krizin büyümesine neden olabileceğini anlamak için kılavuza ihtiyaç yoktur.

Gençlik elden gidiyor! Korkusu bu günün sorunu olmamıştır. Bu belki de bin yıllardır insanlığın temel kaygısıdır. Aslında gençliğin gittiği bir yer yok. Sadece ne ektiysek onu biçiyoruz. Gençlikle ilgili kitaplar yazıldı, programlar yapıldı ama yine de istenen başarı sağlanamadı. Bu insanlığın ortak sorunu aslında…

Var olan gençlik yapılanmalarına bakalım. Doğa ile ilgili olanlar, siyaset yapanlar, cinselliği ön planda tutanlar, anarşizmi savunanlar, sportif faaliyet gösterenler vs. gençlerin ne istediğini kaçımız gerçekten dinledik ve çözüm ürettik. Zamanın ruhunu ıskalamış yapılar, zamana yenilmeye veya marjinal kalmaya mahkumdurlar.

Hangi mahalleden olursa olsun, gençler, kendi adreslerinin büyüklerinden daha samimi, daha fedakâr ve daha idealistse eğer ve büyük abiler, her şeye menfaat odaklı, maslahat odaklı bakıyorsa durup bu problemi çözmeden sonrasına geçmemelidirler. Zira tamda bu nedenle gençlik elden gidiyor.

İdeallerinin büyüklüğü oranında derdi de büyük olur dava erinin. Kaçımızın geleceğe (gençliğe) dair hesapları bizi uykumuzdan ediyor. Ailemizden, arkadaşlarımızdan, hobilerimizden zaman ayırarak kaç gencin derdine derman olmaya çalıştık. Sadece kitap okutarak gençlerden davranış değişikliği beklemek kolaycılığı, gençlerin bu kolaylıkla bizlerden uzaklaşmasına sebep oluyor.

 İdeal sahibi bireylerin veya yapıların gençlerin sorularına cevap, dertlerine derman, ihtiyaçlarına karşılık olabildiğimiz ölçüde idealist bir gençlik oluşturabiliriz. Tabeladan ibaret, reklam amaçlı kurulan sivil toplum örgütleri misyonsuz ve vizyonsuzlukları ile örnek olamayacaklardır. Sivil toplum örgütlerini gerçek hüviyetlerine kavuşturmalıyız. Unutulmamalıdır ki teşkilatsız hiçbir yapı toplumsal değişime dair kalıcı etkiler bırakamazlar. Bir şeyler yapma çabası içinde olan cemaat, STK tarzı yapılar acilen chek-up yapmalı ve bu sorumlulukla örneklik oluşturmalıdırlar.

Gençlerin eğitim programları için nebevi hareket yöntemi olan tedricilik güncellenmelidir. Şeytanın eskiye nazaran çok daha farklı kılıklar içerisinde bizlere yaklaştığı bu zamanda daha ciddi argümanlar üretmeliyiz. Gençliğin sadece uyuşturucularla uyutulmadığını bu zamanda televizyon, sinema, futbol, internet gibi büyük etki bırakan sektörlerle nasıl mücadele edeceğimizi veya nasıl kullanabileceğimize karar vermeliyiz. Bu doğrultuda ivedilikle çalışmalar yalpıyız.

Yapacağımız çalışmaların gençliğin özelliklerine uymasına dikkat etmeliyiz. Gençlik heyecan ister, hareket ister, isyankâr bir yapısı vardır, hissiyat ön plandadır, özel bir yapının öznel bir parçası olmak ister, acelecidir, cesurdur, hesapsızdır gibi birçok özelliğini bilerek çalışmalıyız. Maalesef birçok yapı gençlerle ilgilenirken önce onların bu gençlik özelliklerini yok etmeye çalışıyor. Sanki sorun onların genç olmalarıymış gibi.

Oysaki gençliğin bu özellikleri eğitilmeli ve bilinmeli ki, bu özellikler olmadan hiçbir yapı başarılı olamaz.

Yoldaki işaretlere dikkat etmeliyiz. Hayatın her alanına stantlar kurmalıyız. Bu işaretler bu stantlarda teşhir edilmelidir. Albenisi olmayan, sapmaya yol açan, ideallerle bağdaşmayan ürünlere, karlı gibi görünse bile asla tevessül edilmemelidir. İdeal zirvedir, en üst aşamadır. Zirveye ulaşmak için istasyonlar oluşturmalı ve geri dönütler makul seviyelere ulaştıkça bir sonraki durağa geçilmelidir.

Bir evde olması düşünülen mutfak, yatak odası, misafir odası, lavabo, banyo gibi unsurların yanı sıra nasıl ki konforun sağlanması için daha birçok şey yapılabiliyorsa, gençlerimizin de bu şekilde donanımlı olmaları için temel ilkeler ve bağlantı yolları, çözüm istasyonları oluşturulmalıdır. Günlük yaşamında karşılaşabileceği sorunlarla ilgili temel bilgilere sahip olmalıdır. Doğru bilgiye ulaşma yolları ve düşünme melekesinin aktif hale getirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.

Gençliğin ve dahi Müslümanların hatta tüm insanlığın Kur’an-ı Kerimi okumamak, anlamamak, yaşamamaktan kaynaklı olarak bu sorunları yaşadığına dair bir düşünce dünyasının idealine sahipseniz eğer gençleri kuranla buluşturmadan tutacağınız yol, bir süre sonra sekülerleşmeye mahkûmdur. Gençlerimizin fıtrata uygun bir ahlaka sahip olmasının yolu kuranı anlamaktan geçiyor. Kur’an’ın kendisi ideal bir hayat nizamı sunduğundan gençlere ideal oluşturmanın bir Müslüman için başka yolu yoktur. Kur’an’ın ideale dair yaşam prensipleri ıskalanınca Müslümanların bugün içerisinde bulunduğu zillet durumu kaçınılmaz oluyor.

Gençlik için şüphesiz en güzel örnek peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in kendisidir. Peygamberlik öncesi gençlik yıllarında örnek bir şahsiyet olduğunu düşmanları dahi itiraf etmişlerdir. Peygamber oluşundan sonra gençlere nasihatleri, onların düşüncelerine olan saygısı, on sekiz yaşındaki Zeyd’i orduya komutan yapacak kadar güvenmesi, cennet gençleri diye tarif ettiği özel bir sınıftan bahsetmesi Peygamberimizin gençliğe verdiği değerin bir göstergesidir. Şüphesiz ki onun hayatında birçok güzellik vardır.

Nasıl bir inanca sahip olursak olalım, aynı dünyanın yaşayanları olarak bir kısım temel müştereklerde ortak hareket edemezsek, yorgun dünyamızın bu yağmalamaya daha ne kadar dayanacağını görmek istemeyiz. Kötülük ile iyiliğin mücadelesi devam edecektir elbette. Ancak iyilik cephesi diye bir cephenin olmayışı, tüm iyilerin kendine iyi -ötekine karşı pozisyonu, kötülüğün içimize ve geleceğimize hükmetme imkânlarını arttırıyor. Her yanımızdan vurulurken karşı koymaktan öte ses çıkaracak takatimizin olmayışı ve sadece kalbimizle buğzetme zayıflığında oluşumuz, ideallerimizin gücü aşkına zincirlerimizden ve at gözlüklerimizden kurtulmalıyız. Şeytanın ele geçirdiği nefislerimizi tuzla buz etmeden şeytanla mücadele edemeyeceğimizi bilmeliyiz.

Çocuk sordu:

 Baba ideal nedir?

Baba cevapladı:

 İnandığın için yaşamandır.

Sen öyle misin? diye sordu çocuk

Benim ideallerim olamaz, ben bir babayım, dedi.

 Kötülerin de çocukları yok mu, dedi oğul

    ……

Baba sadece gözyaşlarını saklamaya çalıştı. Çünkü yüreğindeki iyiliği henüz öldürememişti.

Bu yazı toplam 2266 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.