Empatiyi Yitirmek / Köşe Yazısı - Bilal AKGÜL

20.05.2020
Bilal AKGÜL

Bilal AKGÜL

 Empatiyi Yitirmek

Kayıplara neden olan kazaları sadece trafik kazaları ile sınırlamak eksik kalır. En az trafik kazaları kadar etkili olan diğer bir kaza çeşidi de iletişim kazalarıdır. 

Görünürlüğü trafik kazaları kadar somut ve bilinir olmazsa bile meydana getirdiği hasarların geniş bir etki alanı oluşturduğu iletişim kazalarının en önemli nedenlerinden biri empati eksikliğidir.

Birbirini anlamaya çalışmak yerine başkasını kendine benzetme ya da başkasını, belirlediği kalıba yerleştirmeye çalışma anlayışı empati yetisinin gelişmemesinin; hatta körelmesinin nedenleri arasında sayılabilir. 

Empatinin yitimi toplumsal çatışmaların da önemli nedenlerinden biridir. Bu durum, sorunlarımızın derman bulmasına olumsuz etkide bulunduğu gibi sağlıklı bir neslin yetişmesine de olumsuz etkide bulunmaktadır.

Empatinin yitirilmesinin nedenlerine gelince… 

Bunların başında cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kurucu aktörlerin toplumsal dönüşümün (buna batılılaşmak, muasır medeniyet seviyesine ulaşmak denildi) gerekliliğine olan imanlarının yarattığı merkezden çevreye değişimi-dönüşümü dayatma anlayışının etkili olduğu söylenebilir. 

Merkezin çevreye tepeden bakması ve geliştirdiği uygulamalarla çevreyi kendine benzetme çalışması, kalıp dayatması, çoğu hasarın nedenleri arasında sayılabilir. 

Buna paralel olarak dönüş(tür)ümün seküler ve modern bir temele dayanması ortaya çıkan sonucun nedenleri arasında görmek mümkün. Sekülarizmin ve geliştirilen modernleşme algısının maddi ve somut olana indirgenmesi, onunla sınırlandırılması, manevi-ruhsal boyutun ihmal edilmesi, dışlanması, kimi zaman düşman kategorisine sokulması empatinin yitiminin nedenleri arasında gösterebiliriz.

Eğitim sistemlerinin ‘var olan’ı(fıtri olan demek de mümkün) korumak veya geliştirmek yerine ‘öteki’yi enjekte etmeye çalışması önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bunu salt sistem-statüko açısından söylemiyorum. Özelden genele sistemin genelinde bunu görmek mümkün. Haliyle bunun yansımaları da az çok toplumun tüm kesimlerini etkilemiştir. 

Düne kadar kılık kıyafet konusundaki dayatmadan tutun, müfredata kadar, andımızdan tutun farklı olana karşı gösterilen vebalı muamelesine kadar birçok alanda gösterilen tavrın da empatinin yitirilmesini tetiklediğini söyleyebiliriz. 

Oluşturulan bu atmosfer, farklı olana tahammül göstermeyen kendine has bir çarkın oluşmasına neden olmuştur. Bu çarkın dişlilerine mukavemet gösterenler ise her tür olumsuz muameleye tabi tutulmuştur. 

Öyle ki fıtri bazı refleksleri bile olumsuz etkilediğini gördük. Menderes’in idamına karşı oluşan sessizliği bu kategoride değerlendirmek yanlış mı olur? Bir yangın yerine dönen yüreğin acılarını içine akıtması…

İlk etapta anormal olan bu durum kimileri için normal karşılanabilir. Asıl sorun, böyle devam etmesinin uzun vadede bireylerin (ve geniş anlamda kitlelerin)içinde yaptığı tahribat, fıtri olana aykırı davranmanın yarattığı kırılmalardır. 

Seyyid Kutub, Fizilal’de Yahudi karakterini anlatırken aşağılanma, kölelik, baskının hem bireylerin hem de milletlerin karakterini bozduğunu ifade etmektedir.(c 3,sh 324) 

Arno Gruen İçimizdeki Yabancı adlı eserinde uzun uzun Hitler’in gençlik çağına kadar gördüğü şiddetin onu nasıl etkilediği üzerinde durur. Hitlerin, gösterilen şiddete(anormal davranışa) zamanla nasıl da normal bir davranışmış gibi baktığı… Ve bu durumun Hitler’in kişiliği-karakteri üzerindeki etkileri… 

Çoğu eğitimcinin zamanında söylenen uygun bir sözün-davranışın kendisi üzerinde yaptığı değişim ile uygunsuz bir davranışın yaptığı yıkım ile ilgili anıları vardır. 

Gregory Petrov İdeal Öğretmen adlı eserinde bir sınıf öğretmeninin en az bir profesör kadar bilgili olması gerektiğini ifade eder. Talebenin sahip olduğu yaş grubunun en ufak bir yanlış yönlendirmenin, bir davranışın dahi ciddi tahribatlara neden olabilmesini ise buna gerekçe olarak gösterir.

Empatiyi, modernizmin çarklarına kendimizi kaptırdığımızdan beri kaybettik. Hayatın mihenk taşının değişimi birçok şeyi olduğu gibi empatiyi de yitirmemize neden oldu. Hayatın her alanında fıtratı yeniden diriltecek ciddi çalışmalar ancak empati ve diğer yitirdiklerimizi yeniden kazanmamıza vesile olabilir.

Bu yazı toplam 872 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.